Danimarka’nın Odense kentinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, 50’den fazla Viking mezarı gün yüzüne çıkarıldı. Arkeologlar, bu mezarların 9. ve 10. yüzyıla ait olduğunu ve bu dönemde Vikinglerin Avrupa’da yoğun bir ticaret ağı kurduklarını belirtiyor. Özellikle bir mezarda, bir kadının bir vagon içinde gömülü olduğu ve bu kadının, yanında zengin bir eşya koleksiyonuyla birlikte bulunduğu dikkat çekiyor.
Antik Viking mezarları, iyi korunmuş kalıntılarıyla DNA analizine uygun bulundu
Kazılar, bölgedeki elektrik şebekesini güncelleme çalışmaları öncesinde gerçekleştirildi ve bu mezarlar oldukça iyi korunmuş durumda. Mezar eşyaları arasında cam boncuk kolyeler, demir anahtarlar, gümüş işlemeli bıçaklar ve ahşap sandıklar gibi değerli nesneler bulunuyor. Bu buluntular, Vikinglerin sadece birer denizci ve savaşçı olmadığını, aynı zamanda zengin bir kültüre sahip tüccarlar olduklarını da kanıtlar nitelikte.
Viking kadınının gömülü olduğu vagon, onun muhtemelen hayattayken de kullandığı bir taşıma aracıydı. Mezarda bulunan diğer eşyalar arasında ise Norveç’ten ithal edilmiş olabileceği düşünülen bir kristal ve bronz broş dikkat çekiyor. Bu tür buluntular, Vikinglerin ticaret ağlarının ne kadar geniş olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Daha da ilginç olanı, bu mezarlığın genetik araştırmalar için büyük bir potansiyel taşıması. Aarhus Üniversitesi’nden arkeolog Sarah Croix, mezarlığın bu kadar iyi korunmuş olmasının, antik DNA (aDNA) analizlerine imkan verebileceğini belirtiyor. Bu analizler, Vikinglerin kökenlerine ve aynı bölgede birden fazla neslin gömülüp gömülmediğine dair önemli bilgiler sağlayabilir. Antik DNA analizlerinin gerçekleştirilmesi, Vikinglerin genetik geçmişine dair daha geniş bir veri setine katkıda bulunabilir.
Viking mezarlarının bu denli iyi korunmuş olması, arkeologlar için büyük bir şans. Daha önce bu bölgede benzer büyüklükte bir mezarlık bulunmamıştı ve bu yeni buluntular, Vikinglerin sosyal yapısı, ticari bağlantıları ve genetik geçmişine dair önemli ipuçları sunabilir.
Bu keşfin bir diğer dikkat çekici yanı, mezarların bulunduğu dönemin Danimarka’nın tarihi açısından da kritik bir döneme denk gelmesi. Bu mezarların, Gorm the Old ve Kraliçe Thyra’nın yönetimde olduğu dönemde yapıldığı düşünülüyor. Thyra, Vikinglerin önemli liderlerinden biri olan Harald Bluetooth’un annesi olarak biliniyor. Bluetooth’un adı günümüzde kablosuz iletişim teknolojisine verilmiş olsa da, tarihsel olarak onun mavi dişiyle tanındığı biliniyor.
Sonuç olarak, bu Viking mezarlığı sadece arkeolojik bir keşif değil, aynı zamanda genetik araştırmalar ve Vikinglerin sosyal yapısı hakkında derinlemesine bilgi sunabilecek bir hazine olarak karşımıza çıkıyor. Gelecek araştırmalar, bu mezarlıktan elde edilen bulgularla Vikinglerin kökenine dair yeni kapılar aralayabilir.