Apple’ın macOS Sequoia sürümü, güvenlik ve VPN araçlarında ciddi sorunlara yol açtı. Bu kesintiler, işletmelerin güvenli çalışma süreçlerini aksatırken, Apple’ın güvenlik çözümleriyle entegrasyon konusundaki sorumluluğunu da gündeme getirdi.
macOS Sequoia güncellemesi ve güvenlik araçları üzerindeki etkiler
Apple, işletim sistemi güncellemeleriyle genellikle yenilikler sunarken, bu sefer macOS Sequoia’nın ilk sürümü, özellikle güvenlik araçları ve VPN hizmetlerinde büyük sorunlara yol açtı. Güncelleme sonrasında Endpoint Detection and Response (EDR) çözümleri ve çeşitli VPN uygulamaları çalışmaz hale geldi. Bu durum, kullanıcıların ağ bağlantılarında ve güvenlik araçlarında ciddi kopmalara ve işlev kayıplarına sebep oldu. Güvenlik uzmanları, bu sorunların işletim sisteminin ağ yapısındaki iç değişikliklerle bağlantılı olduğunu belirtti.
Sorunun kaynağı olarak, macOS Sequoia’nın ağ yapılandırmasındaki değişiklikler gösteriliyor. Özellikle güvenlik duvarı ayarlarının yönetiminde kullanılan com.apple.alf.plist yönteminin kaldırılması, bunun yerine socketfilterfw komut satırı aracının getirilmesi, bağlantı problemlerine yol açtı. Bu mimari değişiklik, macOS Sequoia’da yaygın olarak raporlanan bağlantı ve ağ kararlılığı sorunlarının başlıca nedenlerinden biri olarak görülüyor.
macOS Sequoia güncellemesinden etkilenen bir diğer alan ise UDP trafik yönetimi oldu. Güvenlik araştırmacıları, UDP trafiğinin hatalı yönetildiğini ve bunun da DNS ile ilgili sorunlara yol açtığını rapor etti. Bu, özellikle VPN gibi ağ filtreleme araçlarını kullanan işletmelerde internet bağlantısında kesintilere neden oldu. DNS sorunları, güvenlik araçlarının tam anlamıyla işlev görememesine ve kullanıcıların ağda kalıcılık sorunları yaşamasına neden oluyor.
Bu sorunlar, güvenlik çözümleri sağlayıcılarının dikkatini çekti ve birçok firma kullanıcılarını macOS Sequoia’ya geçişi ertelemeleri konusunda uyardı. Güvenlik araçları ile macOS arasında uyum sağlanana kadar, Sequoia güncellemesinin kullanılması riskli olarak değerlendiriliyor.
Apple, işletmelerde geniş çapta kullanılan güvenlik araçlarıyla olan entegrasyonunu geliştirmek zorunda. macOS Sequoia gibi büyük bir güncellemede, Apple’ın üçüncü parti güvenlik sağlayıcılarıyla daha yakından çalışması gerekiyor. Bu tür sorunlar, işletmelerin güvenli bir şekilde çalışmalarını olumsuz etkileyebilir ve güvenlik açıklarına sebep olabilir.
Apple’ın, CrowdStrike, Microsoft, SentinelOne gibi güvenlik firmalarıyla iş birliğini artırarak, macOS’un geliştirme sürecinde bu firmaların da yer almasını sağlaması önemli. Özellikle ağ altyapısındaki değişiklikler gibi kritik güncellemelerde, beta döneminde bu firmalarla yapılan testler, olası sorunların daha genel kullanıma çıkmadan önce çözüme kavuşmasını sağlayabilir.
Apple’ın, işletmelerde güvenli bir çalışma ortamını devam ettirmek ve uyumluluğu sağlamak adına bu tür güvenlik araçlarını sadece bir üçüncü parti çözüm olarak değil, hayati ortaklar olarak görmesi gerekiyor.
