Çin’de düzenlenen bir etkinlikte, insanlar ve iki ayaklı insansı robotlar ilk kez aynı yarı maraton parkurunda karşı karşıya geldi. 21 kilometrelik bu klasik koşuda insanlar açık ara farkla yarışı önde tamamladı. Organizasyon, robot teknolojisinin uzun süreli fiziksel efor kabiliyetini test ederken, insan bedeninin hâlâ erişilmesi zor bir performans standardına sahip olduğunu ortaya koydu.
Robotlar ve insanlar arasında koşu yarışı yapıldı
Etkinliğe üniversiteler, araştırma merkezleri ve özel teknoloji firmaları tarafından geliştirilen 20’den fazla iki ayaklı robot katıldı. Robot kategorisinde birinci gelen model, Beijing Humanoid Robot Innovation Center tarafından geliştirilen “Tiangong Ultra” oldu. Bu robot, parkuru 2 saat 40 dakikada tamamladı ve yarış boyunca üç kez batarya değişimi gerçekleştirdi. Ancak bu derece, insan kategorisinde yarışı birincilikle tamamlayan atletin 1 saat 2 dakikalık süresinin oldukça gerisinde kaldı.
Yarışta yer alan robotların büyük bir kısmı çeşitli fiziksel desteklerle koşuya katıldı. Bazı modeller, düşmeleri engellemek amacıyla güvenlik sistemleriyle donatılırken, bazıları da görevli kişiler eşliğinde yönlendirildi. Ayrıca, parkur boyunca uzaktan kumandayla kontrol edilen robotlar da mevcuttu. Batarya değişimleri ve yedek donanımlar gibi teknik esneklikler sağlanmasına rağmen, mevcut robot teknolojisinin insan dayanıklılığına ulaşmada henüz erken bir aşamada olduğu gözlemlendi.
Katlanabilir iPhone, ekran altı kamerayla karşımıza çıkacak!
Etkinlik, Çin’in insansı robotlar konusundaki teknoloji atılımlarının bir parçası olarak dikkat çekti. 2023 yılında yayımlanan resmi belgelerde insansı robotlar, “teknolojik rekabetin yeni cephesi” olarak tanımlanmıştı. 2025 yılı itibarıyla bu alanda seri üretime geçilmesi ve yerli tedarik zincirlerinin kurulması hedefleniyor. Koşu yarışında elde edilen veriler, bu hedef doğrultusunda geliştirilen sistemlerin sahada test edilmesine imkân tanıdı.
Yarış, yalnızca teknolojik bir vitrin olmanın ötesinde, yapay zekâ destekli robotların gerçek dünyadaki sınırlarının nerede başladığını ve insanla kıyaslandığında ne kadar yol kat etmeleri gerektiğini somut biçimde gösterdi.