2025 Nobel Fizik Ödülü bu yıl, kuantum bilgisayarların gelişimini mümkün kılan devrim niteliğindeki çalışmaları nedeniyle üç seçkin bilim insanına verildi. Ödül, 1980’li yıllarda kuantum mekaniği üzerine yaptıkları öncü araştırmalarla tanınan John Clarke, Michel H. Devoret ve John M. Martinis arasında paylaştırıldı. Bu isimler, sadece teoride var olduğu düşünülen “kuantum tünelleme” olgusunu fiziksel düzlemde gözlemlenebilir hale getirmeleriyle bilime büyük katkı sundular.
2025 Nobel Fizik Ödülü kazananları açıklandı
Araştırmacılar, elektriksel direnci olmayan özel bir devre tasarlayarak kuantum tünelleme olayını ilk kez deneysel olarak doğruladılar. Bu fenomen, atomların ya da atom altı parçacıkların normal koşullarda aşamayacakları bir engelin içinden geçebilmeleri anlamına geliyor. Söz konusu deneyler, daha önce yalnızca teorik çerçevede ele alınan bu kuantum olgusunun pratikte de mümkün olduğunu gösterdi. Elde edilen sonuçlar, günümüzde hızla gelişen kuantum bilgisayar teknolojisinin temellerini atan en önemli yapıtaşlarından biri haline geldi.
John Clarke, Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de 1969’da başladığı akademik kariyerinde halen fahri profesör unvanıyla görev yapıyor. Bu süreçte yürüttüğü araştırmalarla, kuantum fiziği alanında öncü katkılar sunan bir ekip oluşturdu. Michel Devoret ve John Martinis ise Google’da kuantum bilişim üzerine önemli projelere imza attı. Martinis, Google’ın Quantum AI ekibinde donanım lideri olarak görev yaptığı dönemde, 2019 yılında “kuantum üstünlüğü” gösteren bir bilgisayar geliştirdiklerini duyurarak ses getirmişti. Bu bilgisayar, belirli türdeki bir problemi klasik süper bilgisayarlardan çok daha hızlı çözme yeteneğine sahipti.
WhatsApp sevilen Telegram özelliğini sunuyor
Martinis şu anda Yale Üniversitesi ve California Üniversitesi, Santa Barbara’da akademik çalışmalarını sürdürüyor. Devoret ise Google Quantum AI bünyesinde kuantum donanımı alanında baş bilim insanı olarak görev yaparken aynı zamanda California Üniversitesi, Santa Barbara’da öğretim üyeliği yapıyor. Üçlünün yıllara yayılan bu çığır açıcı çalışmaları, kuantum teknolojilerinin geleceğini şekillendirmeye devam ediyor.