Google, uzayda veri merkezi kurma hedefiyle dikkat çeken yeni bir girişime imza atıyor. CEO Sundar Pichai, Project Suncatcher adı verilen bu vizyoner plan kapsamında, 2027 yılına kadar güneş enerjisiyle çalışan uzay tabanlı veri merkezlerini devreye almayı amaçladıklarını açıkladı. Yapay zekâ teknolojilerinin tetiklediği dev enerji ihtiyacına yenilikçi bir çözüm getirmeyi hedefleyen şirket, böylece veri merkezlerini geleneksel yöntemlere kıyasla çok daha verimli ve sürdürülebilir hale getirmeyi planlıyor.
Google’dan çılgın proje
Pichai, Fox News’a yaptığı açıklamada projenin ilk aşamasında Planet ile iş birliği yaparak prototip görevi üstlenecek iki uyduya küçük makine rafları yerleştirmeyi hedeflediklerini söyledi. 2027’de sınırlı kapasite ile çalışmaya başlaması öngörülen bu sistem, gelecekte daha büyük ölçekli uzay veri merkezleri için zemin hazırlayacak. Pichai’ye göre önümüzdeki on yıl içinde yapay zekâ alanındaki büyümenin zorunlu kıldığı enerji ihtiyacı, birçok şirketi uzayda gigawatt seviyesinde veri merkezleri kurmaya yöneltecek.

Geçtiğimiz ay duyurulan Project Suncatcher, Google’ın hızla artan AI enerji tüketimine karşı en etkili çözüm olarak tanımlanıyor. Şirket, bu araştırma hamlesinde uydu kümelerinin doğrudan güneş enerjisiyle çalışacağını ve bu uyduların lazer bağlantıları sayesinde birbirleriyle iletişim kuran TPU’lar tarafından destekleneceğini belirtiyor.
Öte yandan, dünya üzerindeki veri merkezlerinin enerji tüketimi giderek büyüyen bir sorun hâline gelmiş durumda. Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı’nın 2024 raporuna göre, yalnızca ABD’deki veri merkezleri ülke elektriğinin yüzde dördünden fazlasını harcıyor. Yapay zekâ teknolojisinin hızla gelişmesi nedeniyle bu oranın 2028’e kadar yüzde 12’ye çıkması bekleniyor. Artan talep, elektrik şebekeleri üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor, maliyetleri yükseltiyor ve kırsal bölgelerde toplumsal tepkilere yol açıyor.
Google, hesaplama gücünü uzaya taşıyarak hem AI sistemlerinin artan enerji ihtiyacını karşılamayı hem de bunu tamamen güneş enerjisine dayalı, daha sürdürülebilir bir yapı içinde gerçekleştirmeyi hedefliyor. Böylece hem enerji tüketiminin çevresel etkilerinin azaltılması hem de geleceğin veri altyapısının daha yenilikçi bir zemine taşınması amaçlanıyor.


















