OpenAI, yapay zekâ alanındaki rekabetin yoğunlaştığı bir dönemde yeni dil modeli GPT-5.2’yi resmen tanıttı. Şirket, bu yeni sürümle kullanıcılar için daha fazla ekonomik değer yaratmayı hedefliyor. Uygulamalardan Sorumlu CEO Fidji Simo, modelin uzun bir süredir geliştirildiğini ve özellikle profesyonel günlük kullanım için optimize edildiğini belirtti. GPT-5.2, genel amaçlı modeller arasında ün kazanan Gemini 3’e karşı güçlü bir rekabet başlatıyor ve Instant, Thinking ile Pro olmak üzere üç farklı model seçeneği sunuyor.
GPT-5.2 resmi olarak tanıtıldı
Yeni model serisi, e-tablo oluşturma, sunum hazırlama, kod yazma, görsel algılama, uzun bağlamları anlama, araç kullanma ve çok adımlı projeleri yönetme gibi alanlarda önceki modellere kıyasla önemli gelişmeler gösteriyor. OpenAI araştırma başkan yardımcısı Aidan Clark, GPT-5.2 Pro’nun özellikle kıdemli araştırmacılar tarafından kullanıldığında daha keskin sorular üretme ve bu soruların önemini daha iyi açıklama yeteneğine sahip olduğunu aktardı. Model ayrıca yapay zekâ ajanlarının iş akışlarını daha verimli yönetmesini sağlayarak profesyonel kullanıcılar için güvenilir bir araç olarak öne çıkıyor.

Thinking modeli, önceki sürümlere göre daha az halüsinasyon üretirken, test kullanıcıları arasında yer alan Notion, Box, Shopify, Harvey, Zoom ve Databricks gibi şirketler modelin güvenilirliğini ve yapılandırılmış yanıtlarını deneyimledi. GPT-5.2, bir önceki sürüm GPT-5.1’in geliştirdiği “daha sıcak ve keyifli konuşma” tonunu sürdürerek, günlük kullanımda hem güvenilir hem de kullanıcı dostu bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Duyuru, OpenAI’ın Disney ile yaptığı üç yıllık lisans anlaşmasının açıklandığı gün gerçekleşti. Anlaşma kapsamında Disney, Marvel, Pixar ve Star Wars karakterlerini kapsayan sosyal videoların üretilmesini mümkün kılıyor ve bazı içerikler Disney Plus’ta yayınlanacak. OpenAI, Disney’den 1 milyar dolarlık öz sermaye yatırımı alarak şirket için büyük bir iş ortağı konumuna geldi. Tüm bu gelişmeler, GPT-5.2’nin piyasaya sürülmesini OpenAI’ın hem teknoloji hem de stratejik ortaklık alanında önemli bir adımı hâline getiriyor.


















