Codex Mortis, oyun dünyasında sıra dışı bir deneme olarak öne çıkıyor; oyunun tümü yapay zekâ tarafından kodlanmış, tasarlanmış ve üretilmiş durumda. İnsan eliyle yapılmış hiçbir sanat eseri, kod veya müzik bulunmuyor ve bu durum stüdyo tarafından oyunun temel satış noktası hâline getirilmiş.
Codex Mortis yapay zeka ile ilgi çekti
Steam’de ücretsiz demo olarak yayımlanan oyun, oyunculara deneyimlemeleri için sunuluyor ve tanıtım videosunda karakter yüzlerinin geliştirici ekip üyelerinin yapay zekâ ile değiştirilmiş öz çekimlerinden oluşturulduğu görülüyor.
Oynanış, klasik “bullet hell” tarzı ve nekromansi temasıyla tanıdık bir his veriyor. Oyunun tekli ve iş birlikçi (co-op) modları desteklemesi bekleniyor. İlk izlenimler, görsellerin fragmanda gösterildiği kadar parlak olmasa da temel oyun döngüsünün—büyüleri birleştirmek, saldırılardan kaçmak ve minyonları çağırmak—işlevsel olduğunu gösteriyor. Bu, tamamen makine tarafından üretilmiş bir oyunun en azından oynanabilir olabileceğini kanıtlıyor.
Stüdyo, oyunun eğlenceli olup olmadığını tartışmak yerine “%100 Yapay Zekâ Yapımı” olma özelliğini ön plana çıkarıyor. Bazı oyuncular Codex Mortis’i deneysel bir sanat projesi olarak değerlendirirken, diğerleri bunun yapay zekânın oyun geliştirme sürecine insan emeğinin yerini alma potansiyelini gösteren bir örnek olduğunu düşünüyor. Final sürümde planlanan düşük fiyat etiketiyle stüdyo, merak ve uygun fiyatın oyuncuları oyuna çekmeye yeteceğine inanıyor.
Codex Mortis, oyun endüstrisinde yapay zekânın potansiyelini ve sınırlarını test eden bir proje olarak dikkat çekiyor. Bu deneysel yaklaşım, geliştiricilere hızlı prototip üretimi ve yaratıcı fikirleri hayata geçirme imkânı sunarken, oyunculara da alışılmışın dışında bir deneyim vadediyor. Stüdyo, yapay zekâ ile geliştirilen oyunların gelecekte daha fazla çeşitlenebileceğini ve yaratıcı sürecin bir parçası olabileceğini göstermek istiyor; böylece Codex Mortis, hem teknolojik hem de kültürel açıdan önemli bir tartışma başlatıyor.


















