Uzayda yapay zeka devri başlıyor

0
61 Okunma

Yapay zeka alanında giderek büyüyen veri merkezlerinin Dünya üzerindeki enerji tüketimi, çevresel etkileri ve altyapı baskısı, teknoloji dünyasını alternatif çözümler aramaya yöneltiyor. Bu arayışta öne çıkan yeni yaklaşım ise yapay zeka sistemlerini doğrudan uzaya taşımak. Sektörün önde gelen isimlerinin uzun süredir dile getirdiği bu fikir, artık teoriden pratiğe geçmiş durumda.

Yapay zeka modeli uzaya çıktı

Uzay tabanlı yapay zeka vizyonu, Sam Altman, Sundar Pichai, Jeff Bezos ve Elon Musk gibi teknoloji dünyasının etkili isimlerinin desteğini alırken, bu alandaki ilk somut başarı Starcloud girişiminden geldi. Şirket, SpaceX roketiyle yörüngeye gönderdiği yüksek performanslı bir Nvidia GPU üzerinde bir yapay zeka modelini başarıyla çalıştırıp eğitmeyi başardı. Böylece ileri seviye bir yapay zeka çipi ilk kez uzay ortamında aktif olarak kullanılmış oldu.

Starcloud, yörüngedeki donanım üzerinde Google’ın açık kaynaklı büyük dil modeli Gemma’yı çalıştırmanın yanı sıra, William Shakespeare’in tüm eserleriyle eğitilmiş küçük ölçekli bir dil modelini de uzayda başarıyla eğitti. Ortaya çıkan model, Shakespeare dönemine özgü İngilizceyle yazılmış bir mesaj göndererek sistemin sorunsuz şekilde çalıştığını gösterdi. Şirketin CEO’su Philip Johnston, bu deneyin uzayda yapay zeka eğitiminin uygulanabilirliğini kanıtladığını ve özellikle enerji maliyetleri açısından büyük avantajlar sunduğunu vurguladı.

Johnston’a göre, Dünya üzerindeki veri merkezlerinde yapılabilen hemen her işlem uzayda da gerçekleştirilebilir. Bu yaklaşımın arkasındaki temel motivasyonun ise karasal veri merkezlerinde giderek daha belirgin hale gelen enerji kısıtlamaları olduğu ifade ediliyor. Uzayda sürekli güneş enerjisine erişim imkânı, bu tür sistemleri cazip hale getiren en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

Starcloud, bu vizyon doğrultusunda yörüngede konumlandırılacak, tamamen güneş enerjisiyle çalışan ve devasa soğutma panellerine sahip beş gigavatlık veri merkezleri kurmayı hedefliyor. Şirket, bu tesislerin Dünya’daki benzer güneş enerjisi altyapılarına kıyasla çok daha küçük alan kaplayacağını ve daha verimli çalışacağını iddia ediyor.

Buna karşın, yörüngede veri merkezi kurmanın önünde ciddi teknik ve lojistik zorluklar bulunuyor. Uzay ortamındaki yoğun radyasyonun elektronik bileşenler üzerindeki etkileri, yörüngede kalmak için gereken yakıtın sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, uzay çöpleriyle çarpışma riski ve uzayda veri işleme konusundaki hukuki belirsizlikler, çözülmesi gereken başlıca sorunlar arasında yer alıyor.

Tüm bu engellere rağmen, sektördeki ilginin giderek artması dikkat çekiyor. Google’ın kendi Tensor işlemcilerini yörüngeye taşımayı amaçlayan Project Suncatcher girişimi ve Sam Altman’ın bu alanda yeni ortaklıklar ya da satın almalar için girişimlerde bulunması, uzay tabanlı bilgi işlem fikrinin teknoloji dünyasında giderek daha ciddiye alındığını ortaya koyuyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz