Ford, küresel otomotiv pazarında giderek sertleşen rekabet koşulları nedeniyle köklü bir strateji değişikliğine gitmiş durumda. Şirketin CEO’su Jim Farley, uygun fiyatlı binek otomobil segmentinde Toyota ve Hyundai gibi markalarla maliyet odaklı rekabet etmenin Ford için sürdürülebilir olmadığını açıkça dile getirdi. Farley’nin bu açıklaması, markanın uzun yıllardır benimsediği geniş kitlelere hitap eden üretim anlayışının artık sona erdiğini ortaya koyuyor.
Ford CEO’su acı gerçeği açıkladı
Fiesta ve Focus gibi Ford ile özdeşleşmiş modellerin üretimden kaldırılmasını ekonomik bir zorunluluk olarak tanımlayan Farley, bu araçları geçmişte üretmiş olmaktan gurur duyduğunu ancak şirketin maliyet yapısının bu segmentte hataya yer bırakmadığını vurguladı. Bu doğrultuda Ford, yönünü tamamen Mustang, Bronco ve F-150 gibi duygusal bağ kurulan, yüksek kâr marjlı modellere ve ticari araçlara çevirmiş durumda.
Bu dönüşüm, Ford’un toplam satış adetlerinde belirgin bir gerilemeye yol açsa da kârlılık tarafında daha verimli bir tablo ortaya çıkardı. Şirket, 2013–2017 döneminde yıllık ortalama 6,3 milyon araç satarken, 2021 yılında 3,9 milyon adetle dip seviyeyi gördü. Güncel veriler ise satışların 4,2 ila 4,4 milyon adet aralığında dengelendiğini gösteriyor.
Escape, Fusion, Taurus ve Edge gibi geniş kitlelere hitap eden modellerin kademeli olarak ürün gamından çıkarılması da bu yeni yaklaşımın bir parçası oldu. Farley, bu kararların temelinde Toyota ve Hyundai’nin sıkı maliyet disipliniyle rekabet edememenin yattığını açıkça ifade ederken, Ford’un artık pazar payı kovalamak yerine Bronco Raptor ve F-150 Raptor R gibi yüksek etki yaratan modellerle marka algısını ve kârlılığını güçlendirmeye odaklandığını belirtti.
Tüm bu gelişmeler, Ford’un klasik bir otomobil üreticisinden ziyade performans, yaşam tarzı ve marka değeri yüksek ürünlere odaklanan bir yapıya evrilme çabasını gözler önüne seriyor. Elektrikli araç pazarındaki belirsizlikler ve Çinli üreticilerin batarya teknolojisindeki avantajları karşısında Ford, güçlü olduğu pickup ve ticari araç segmentlerine yönelerek riskleri sınırlamayı hedefliyor. Jim Farley’nin açıklamaları, bir dönemin kapandığını ve Ford’un geleceğini daha küçük ölçekli ancak daha kârlı bir yapı üzerine inşa etmeye kararlı olduğunu net biçimde ortaya koyuyor.
