ABD Hazine Bakanlığı, 2024 başkanlık seçimlerine müdahale girişimlerinde bulunan İran ve Rusya’ya ait iki kuruma yaptırım uyguladı. İddialara göre bu kuruluşlar, hem dezenformasyon kampanyaları hem de siber saldırılar yoluyla seçim sonuçlarını etkilemeye ve Amerikan toplumunda bölünme yaratmaya çalıştı.
Seçim müdahalesi ve yapay zeka araçları
Yaptırım uygulanan kurumlar arasında, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (IRGC) bağlı Bilişsel Tasarım Üretim Merkezi (CDPC) ve Rusya’nın Ana İstihbarat Direktörlüğü (GRU) ile doğrudan bağlantılı Moskova merkezli Jeopolitik Uzmanlık Merkezi (CGE) yer alıyor. Bu kuruluşların faaliyetleri, siber operasyonlardan derin sahte (deepfake) içerik üretimine kadar uzanıyor ve ABD Hazine Bakanlığı tarafından ulusal güvenliğe yönelik ciddi tehditler olarak değerlendiriliyor.
CGE, GRU’nun finansal desteğiyle, sahte haber siteleri oluşturmak ve AI destekli içerikler üretmek için bir sunucu ağı kurdu. ABD Hazine Bakanlığı, CGE’nin 100’den fazla sahte web sitesini yönettiğini ve bu platformları ABD seçimlerini hedefleyen dezenformasyon operasyonları için kullandığını açıkladı. Bu operasyonların, seçim süreçlerini baltalamak ve kamuoyunu yanıltmak amacıyla planlandığı bildirildi.
Benzer şekilde, İran merkezli CDPC’nin de ABD seçimlerinden önce toplumsal gerilimleri artırmak için stratejik etki operasyonları düzenlediği belirtildi. Bu operasyonlar, sosyal medya platformlarında yanıltıcı bilgiler yayarak seçim sonuçlarını manipüle etmeyi hedefliyordu.
Bu yaptırımlar, yalnızca ulusal güvenliği koruma amacını taşımıyor, aynı zamanda diğer uluslararası aktörlere de caydırıcı bir mesaj gönderiyor. ABD, İran ve Rusya’nın, yapay zeka ve siber taktikleri kullanarak demokratik süreçleri baltalamaya yönelik girişimlerini engellemek için hem diplomatik hem de ekonomik baskı araçlarını devreye soktu.
ABD Hazine Bakanlığı, bu tür girişimlerin artan sofistike yöntemlerle devam ettiğini ve Kremlin’in, dezenformasyon kampanyalarını saklamak için sahte web siteleri ve online kimlikler gibi araçlar geliştirdiğini belirtti. Bu durum, yalnızca ABD değil, aynı zamanda diğer demokrasiler için de uzun vadeli bir tehdit oluşturuyor.