Tayvan merkezli çip üreticisi TSMC’nin ABD’deki yatırımlarını artırması, Tayvan’da hem endişeyle hem de tepkiyle karşılanıyor. Son yıllarda Çin ile Tayvan arasındaki gerilimin artması, TSMC’yi yalnızca bir teknoloji şirketi olmaktan çıkarıp jeopolitik dengelerin merkezine yerleştirdi. Bu durumu yakından takip eden ABD, olası bir Çin müdahalesi senaryosunda çip üretimini güvence altına almak amacıyla TSMC üzerinde baskı kurmaya başladı. Özellikle şirketin üretim altyapısını kademeli şekilde kendi topraklarına taşımasını istiyor.
TSMC ABD hegemonyasına giriyor
TSMC üretiminin büyük kısmını hâlâ Tayvan’da sürdürse de, ABD’de kurduğu yeni tesisler ülkede önemli bir tartışma başlattı. Tayvan halkı, kendi kimlikleriyle özdeşleşmiş olan bu dev şirketin giderek Amerika’ya yaklaşmasından ciddi rahatsızlık duyuyor. Yapılan kamuoyu araştırmaları da bu kaygıyı doğrular nitelikte; halkın yaklaşık yarısı TSMC’nin “Amerika’nın TSMC’si” haline gelmesinden endişe ediyor. Uzmanlar da, özellikle ileri düzey üretim süreçlerinin ve teknolojik altyapının ABD’ye kaydırılmasının, Tayvan’ın küresel stratejik önemini zamanla zayıflatabileceğini dile getiriyor.
TSMC’nin en büyük müşterileri arasında Apple, Qualcomm ve Broadcom gibi ABD merkezli teknoloji devlerinin bulunması, Amerika’nın bu baskı politikasını daha da kolaylaştırıyor. Washington yönetimi, yüksek teknolojiyi kendi sınırları içine çekme stratejisini sürdürüyor ve TSMC’yi bu hedefin en önemli parçalarından biri olarak görüyor.
Nvidia Samsung’dan çip tedarik ediyor
Buna rağmen TSMC, şirketin bel kemiğini oluşturan en gelişmiş Ar-Ge faaliyetlerini ve N2 gibi ileri düzey üretim teknolojilerini hâlâ Tayvan’da tutmakta ısrar ediyor. Bu yaklaşım, şirketin stratejik bilgi ve teknolojik üstünlüğünü ada dışında paylaşmama çabasını gösteriyor. Ancak genel gidişat, TSMC’nin zamanla daha fazla küresel politikaya entegre hale geldiğini ve Tayvan’dan kademeli olarak uzaklaştığını düşündürüyor.
