Apple, iPhone 17 serisiyle birlikte tanıttığı A19 işlemcisiyle teknoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı. Şirketin bugüne kadar geliştirdiği en güçlü mobil işlemci olarak lanse edilen A19, PassMark performans testlerinde tek çekirdek alanında rakiplerini geride bırakarak zirveye yerleşti. Bu başarı yalnızca mobil segmentle sınırlı kalmayıp, masaüstü sınıfındaki güçlü işlemcileri bile geride bırakması açısından dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıktı.
A19 tüm rakiplerinin önünde
Yeni iPhone 17 serisinin standart modelinde A19, Air ve Pro modellerinde ise A19 Pro işlemcileri yer alıyor. Her iki çip de oldukça yüksek performans sunarken, A19’un tek çekirdek testlerinde 5.149 puan alarak liderliği elde ettiği açıklandı. A19 Pro’nun da 5.088 puan ile hemen arkasından geldiği görülüyor. Aradaki fark neredeyse ihmal edilebilecek kadar küçük ve bu durum, her iki işlemcinin de oldukça benzer bir performans sunduğunu gösteriyor.
Bu sonuçlar, A19’un yalnızca mobil çipler arasında değil, masaüstü segmentte yer alan Apple M3 Ultra, Intel Core Ultra 9 285K ve AMD EPYC 4585PX gibi çok çekirdekli güçlü işlemciler karşısında da üstünlük kurduğunu ortaya koyuyor. Özellikle 4W civarında ölçülen tek çekirdekli güç tüketimiyle, A19’un verimlilik konusunda sektörde yeni bir standart belirlediği söylenebilir. Karşılaştırmak gerekirse, benzer test koşullarında Intel 285K’nın 44W, AMD EPYC’nin ise 56W güç tükettiği belirtiliyor.
Xiaomi 17 serisi Apple’dan esinlenmiş olabilir
A19’un bu başarısını pasif soğutmalı bir sistemde, yani herhangi bir buhar odası ya da gelişmiş ısı dağıtıcı kullanılmadan elde etmesi de oldukça etkileyici. Ancak işlemcinin çoklu çekirdek performansında, mobil sınırlamalardan ötürü masaüstü işlemcilerin gerisinde kaldığı görülüyor. Bu da, A19’un özellikle tek çekirdekli, günlük kullanım senaryoları ve mobil cihazlar için optimize edildiğini, ancak ağır iş yüklerinde masaüstü rakipleriyle yarışmakta zorlanabileceğini ortaya koyuyor.
Genel olarak değerlendirildiğinde, Apple’ın A19 işlemcisi performans ve enerji verimliliği açısından önemli bir sıçrama gerçekleştiriyor. Bu başarı, mobil işlemci teknolojisinin geleceği için de yeni bir referans noktası oluşturuyor.