Facebook, kullanıcı deneyimini iyileştirmek adına yeni bir adım atmaya hazırlanıyor; ancak bu hamle, beraberinde ciddi gizlilik tartışmalarını da getiriyor. Meta çatısı altındaki platform, kullanıcıların telefon galerilerindeki özel fotoğraflara erişim izni isteyerek, bu görselleri yapay zekâ aracılığıyla analiz etmeyi planlıyor. “Bulut işleme” adı verilen bu sistem, özellikle kullanıcılar yeni bir Hikâye oluşturmak istediklerinde devreye giriyor. Ekrana gelen bildiride, içerik önerileri almak için bu özelliğin aktif hale getirilmesi isteniyor.
Facebook, galerinizdeki fotoğraflara erişim isteyebilir
Kullanıcı izin verirse, galeride yer alan görseller Meta’nın sunucularına düzenli olarak yükleniyor. Meta, bu verilerin yalnızca kullanıcıya özel içerik önerileri sunmak için kullanıldığını ve reklam hedefleme amacıyla değerlendirilmediğini ifade ediyor. Ancak sistemin arka planında işleyen süreçler, daha karmaşık ve dikkat gerektiren unsurlar barındırıyor.
“İzin ver” seçeneğine tıklayan kullanıcı, aynı zamanda Meta’nın Yapay Zekâ Hizmet Şartları’nı da kabul etmiş sayılıyor. Bu şartlara göre, yüklenen görsellerdeki yüz hatları, tarih bilgileri ve nesne içerikleri analiz edilebiliyor. Yapay zekâ bu verileri; içerik özetleme, yeniden düzenleme ya da yeni görseller üretme gibi amaçlarla işleyebiliyor. Ayrıca, kullanıcı ile yapay zekâ arasında gerçekleşen etkileşimlerin gerektiğinde insanlar tarafından da gözden geçirilebileceği belirtiliyor.
Bu iOS 26 özelliği, tüm iPhone’larda çalışmıyor!
Bu gelişme, büyük teknoloji şirketlerinin kişisel medya içeriklerini yapay zekâ süreçlerinde kullanma eğiliminin yol açtığı etik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Özellikle kullanıcıların platforma doğrudan yüklemediği özel görsellerin analiz edilmesi, mahremiyet sınırlarının ne kadar korunduğu konusunda ciddi endişelere neden oluyor.
Meta, söz konusu içeriklerin yalnızca kullanıcıya kişisel öneriler sunmak amacıyla kullanıldığını ve yapay zekâ modellerinin eğitilmesinde doğrudan bir rol oynamadığını savunuyor. Ancak şirketin AI hizmet şartlarında bu sınırların tam olarak nasıl belirlendiği veya denetlendiği konusunda net bir ifade bulunmuyor. Bu belirsizlikler, kullanıcı güveni ve veri gizliliği açısından önemli soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
