OpenAI’ın en yeni yapay zeka modeli GPT-5, teknik kapasitesiyle dikkat çekmeye devam ederken, arka plandaki enerji tüketimiyle de önemli tartışmaları gündeme taşıyor. Rhode Island Üniversitesi’ne bağlı yapay zeka laboratuvarı tarafından yapılan analizler, GPT-5’in GPT-4’e kıyasla yaklaşık 8,6 kat daha fazla enerji harcadığını ortaya koydu. Yapay zekanın sunduğu yanıt kalitesi ve işlem gücü, ciddi bir enerji maliyetiyle birlikte geliyor.
GPT-5 devasa bir enerji tüketiyor
Analize göre GPT-5, ortalama bir sorgu için 18,35 watt-saat enerji kullanıyor. Bu değer, GPT-4’ün 2,12 watt-saatlik ortalamasının oldukça üzerinde. Daha karmaşık işlemler söz konusu olduğunda, tek bir sorgunun enerji ihtiyacı 40 Wh seviyesine kadar çıkabiliyor. Günlük yaklaşık 2,5 milyar sorgunun GPT-5 tarafından işlendiği varsayıldığında, modelin günlük toplam enerji tüketimi 45 gigawatt-saat seviyesine ulaşıyor. Bu tüketim, bazı küçük ülkelerin günlük elektrik ihtiyacına denk geliyor.
Modern bir nükleer reaktörün saatte 1 ila 1,6 gigawatt elektrik üretebildiği göz önüne alındığında, GPT-5’in desteklendiği veri merkezlerinin enerji ihtiyacının, birkaç reaktör düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. OpenAI, modelin enerji kullanımıyla ilgili henüz resmi bir açıklamada bulunmadı.
Araştırma ekibi, enerji tüketimi hesaplamalarında iki temel faktörü baz aldı: işlem süresi ve bu süreçte aktif olan donanımın ortalama güç kullanımı. OpenAI’nin veri merkezi altyapısına dair resmi bilgiler paylaşılmadığı için, hesaplamalarda Microsoft Azure sistemleri ve Nvidia’nın DGX H100 ya da H200 sunucuları referans olarak kabul edildi.
iPhone 11’e özel iOS 26 güncellemesi geldi
GPT-5, “mixture-of-experts” (uzmanlar karışımı) adı verilen bir mimari kullanıyor. Bu yapıda, her sorguda modelin tamamı değil, belirli parametre grupları aktif hale geliyor. Bu sayede bazı işlemler sırasında enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Ancak özellikle karmaşık akıl yürütme, planlama ve karar alma gerektiren işlemlerde modelin işlem süresi uzuyor ve tüketim 5 ila 10 katına kadar çıkabiliyor.
Yapay zekanın bu ölçekte enerji tüketmeye başlaması, teknolojinin çevresel etkilerini yeniden gündeme taşıyor. GPT-5 gibi büyük dil modellerinin hızla yaygınlaşması, küresel enerji altyapısının bu değişime nasıl ayak uyduracağı sorusunu da beraberinde getiriyor. Tartışmalar yalnızca yapay zekanın geleceğini değil, enerji üretimi ve sürdürülebilir teknoloji politikalarını da yakından ilgilendiriyor.