Toyota ve Isuzu, ulaşımda çevreci dönüşüm adına önemli bir adım atarak hidrojen yakıt hücreli otobüsler geliştirmek için güçlerini birleştiriyor. Japonya’nın önde gelen iki otomotiv devi, bu ortak projeyle sadece kendi ürün yelpazelerini geliştirmeyi değil, aynı zamanda sürdürülebilir ulaşım teknolojilerinde küresel rekabette öne çıkmayı hedefliyor. Üretimin Mart 2027’ye kadar Japonya’daki Utsunomiya fabrikasında başlaması planlanıyor. Bu gelişme, hidrojenli araçların ticarileşme sürecinde önemli bir dönüm noktası olabilir.
Toyota ile Isuzu, hidrojenli otobüs geliştirecek
Yeni geliştirilecek otobüsün temelini, Isuzu ve Hino tarafından oluşturulan batarya elektrikli otobüs platformu oluşturacak. Araca Toyota’nın geliştirdiği hidrojen yakıt hücresi sistemi entegre edilecek. Bu sistem, halihazırda Toyota’nın ikinci nesil yakıt hücrelerinde 60 kW ile 80 kW arasında güç sunuyor ve 400-750 volt aralığında çalışıyor. Şirketin 2026 yılında üçüncü nesil bir sistem tanıtacağı düşünülürse, yeni otobüslerde daha da gelişmiş bir teknolojinin kullanılması muhtemel görünüyor.
2024’te tanıtılan bataryalı elektrikli otobüs platformunun düz zemin tasarımı, hidrojenli versiyonlarda da korunacak. Bu detay, hem yolcu konforu hem de aracın iç dizaynı açısından önemli bir avantaj sağlayacak. Toyota ve Isuzu’nun bu iş birliğiyle aynı parçaları kullanarak maliyet avantajı yaratmak istemesi, endüstride “ölçek ekonomisi” yakalama stratejisinin bir yansıması. Isuzu, bu sayede sıfır emisyonlu araç gamını genişletmeyi planlarken, Toyota ise hidrojen teknolojisini daha fazla pazarda yaygınlaştırmayı hedefliyor.
iPhone 17 serisinde Wi-Fi sıkıntısı yaşanıyor
Proje sadece şirketlerle sınırlı değil; Japon hükümetinin desteğiyle yerel yönetimler ve özel sektör de sürece dahil olacak. Böylece ülke genelinde hidrojen altyapısını destekleyecek H2 ekosistemlerinin kurulması için çeşitli çalışmalar yürütülecek. Toyota, daha önce 2018 yılında Sora adını taşıyan ilk yakıt hücreli otobüsünü tanıtmış ve bu sistem daha sonra Avrupa’da Portekizli CaetanoBus tarafından da kullanılmıştı. Bu tecrübe, yeni ortak projeye önemli bir teknik ve operasyonel zemin sağlıyor.