Dünyanın en büyük online çöpçatanlık şirketlerinden biri olan Match Group, Tinder, Hinge ve OkCupid gibi popüler platformlarıyla milyonlarca insanın tanışmasını sağlıyor. Ancak, yapılan yeni bir araştırma, şirketin yıllardır tecavüz ve cinsel saldırı suçlarına karışan kullanıcıları bildiğini, ancak bu bilgiyi halktan sakladığını ortaya koyuyor.
Match Group tehlikeyi biliyordu ama kullanıcıları uyarmadı
Denver’da yaşayan bir kadın, Hinge uygulamasında bir kardiyolog ile eşleştiğinde, adamın daha önce iki farklı kadının cinsel saldırı şikayetine maruz kaldığını bilmiyordu. Şirketin güvenlik politikası, tecavüz veya saldırı nedeniyle bildirilen kullanıcıların platformdan tamamen men edileceğini söylese de, adam uygulamayı kullanmaya devam etti. Sonrasında, 15 kadının daha aynı kişi tarafından saldırıya uğradığı ortaya çıktı.

Match Group’un iç belgelerine göre şirket, en az 2016’dan beri saldırgan kullanıcıları sistematik olarak takip ediyor. 2019’da başlatılan Sentinel adlı bir iç veri tabanı, kullanıcıların cinsel saldırı ve tecavüz şikayetlerini kaydediyor. 2022’ye gelindiğinde, şirket her hafta yüzlerce yeni vakayı rapor ediyordu.
Ancak bu bilgiler kamuoyuyla paylaşılmadı ve saldırgan kullanıcılar yeni hesaplar açarak uygulamaya geri dönebildi. Hatta bazı saldırganlar, algoritmalar tarafından “ön plana çıkarılan” profiller arasına yerleştirilerek, daha fazla insanla eşleşme şansı yakaladı.
ABD’deki yasalar, Match Group’un cinsel saldırı vakaları hakkında kamuya bilgi vermesini zorunlu kılmıyor. Şirket, 2020’de güvenlik konularında daha fazla şeffaf olacağına dair sözler vermesine rağmen, bugüne kadar herhangi bir rapor yayınlamadı.
Şirketin iç yazışmalarında çalışanların da bu durumu sorguladığı görülüyor. 2021’de yapılan bir iç toplantıda, bir çalışan “Bir kişinin cinsel saldırıya uğramasını önlemek için kişisel olarak ne kadar ödemeye razı olursunuz?” sorusunu yönelttiğinde, yönetimin bu soruya yanıt vermekten kaçındığı belirtiliyor.
Match Group, kullanıcı güvenliği konusundaki girişimlerini artıracağını iddia ederek çeşitli projeler başlattı. Tinder ve Hinge için doğrulama sistemleri, yapay zeka destekli güvenlik önlemleri ve polisle iş birliği girişimleri duyuruldu. Ancak araştırmacılar, bu önlemlerin saldırganların tekrar uygulamalara dönmesini engelleyemediğini ve yalnızca bir halkla ilişkiler stratejisi olarak kullanıldığını belirtiyor.
ABD’de bazı milletvekilleri, Match Group’un kullanıcı güvenliğini sağlama konusunda başarısız olduğuna dair raporlar üzerine harekete geçti. 2024’te ABD Temsilciler Meclisi, dolandırıcılık vakalarıyla ilgili bilgilendirme zorunluluğu getiren bir yasa tasarısını kabul etti, ancak cinsel saldırılar konusundaki şeffaflık zorunluluğu içermediği için Senato tarafından reddedildi.
Colorado eyaletinde ise, Match Group’un platformlarında yaşanan saldırıları rapor etmesini zorunlu kılacak bir yasa tasarısı kabul edildi. Ancak, bu yasanın şirketi kullanıcılarla daha fazla bilgi paylaşmaya zorlayıp zorlamayacağı hala belirsiz.
Denver’daki saldırgan, 158 yıl hapis cezasına çarptırılmış olsa da, benzer vakaların önüne geçmek için Match Group’un ciddi adımlar atması gerekiyor. Ancak şirket, bugüne kadar güvenlik önlemlerinden çok kârlılığı önceliklendirdiğini gösterdi.
Daha da kötüsü, eğer bugün serbest kalsa, aynı saldırgan hâlâ Tinder veya Hinge’e üye olabilecek. Çünkü Match Group, güvenlik açıklarını kapatmaktansa, kullanıcıları karanlıkta bırakmayı tercih ediyor.