Mercedes-Benz’in emeklilik fonunun Nissan Motor’daki yüzde 3,8’lik, yaklaşık 346 milyon dolar değerindeki hissesini satma kararı, otomotiv sektöründe önemli bir yankı uyandırdı. Nissan, son dönemde ABD’deki gümrük vergileri, yeniden yapılanma süreçleri ve azalan satış hacimleri gibi zorluklarla mücadele ediyordu. Bu faktörler nedeniyle Nissan hisseleri yılbaşından bu yana yüzde 24 değer kaybetmişti; Mercedes-Benz’in satış kararı ise bu düşüşü yüzde 6 daha derinleştirdi.
Mercedes, Nissan’daki hisselerini resmen satıyor
Mercedes-Benz sözcüsü, bu hissenin 2016’da emeklilik fonuna aktarıldığını ve stratejik bir önemi olmadığını, satışın ise portföy düzenlemesinin bir parçası olduğunu ifade etti. Ancak yatırımcılar açısından bu satış, Nissan’ın toparlanma planlarına olan güvenin sarsılmasına neden oldu. Nissan, maliyetleri azaltmak amacıyla Japonya ve diğer bölgelerde bazı fabrikalarını kapatma planları yaparken, şirketin uzun vadeli stratejisi hâlâ belirsizliğini koruyor.
Mercedes-Benz, Nissan’daki yüzde 35,7 hisseyle Renault’dan sonra ikinci büyük hissedar konumundaydı. Geçen yıl sonlarında Honda ile olası bir ortaklık görüşmeleri yapmış olan Nissan, bu müzakerelerin Şubat ayında sonuçsuz kalmasıyla birlikte birleşme planlarından vazgeçmişti. Mercedes’in hisse satış hamlesi, Nissan’ın geleceğiyle ilgili soru işaretlerini artırarak otomotiv sektöründeki belirsizlikleri derinleştiriyor.
Ayrıca, Mercedes-Benz’in Nissan’daki hisselerini satması, Japon otomotiv devi için sadece finansal değil, aynı zamanda stratejik açıdan da önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Nissan’ın, global rekabette güçlü kalabilmek için yeni ortaklıklar ve teknolojik yatırımlar yapması gerektiği konuşulurken, büyük hissedarların bu tür adımlardan çekilmesi, şirketin yeniden yapılanma sürecini daha da karmaşık hale getirebilir. Öte yandan, Mercedes-Benz’in portföyünü yenileme ve kaynaklarını kendi elektrikli araç ve otonom sürüş teknolojileri gibi alanlara yönlendirme stratejisi kapsamında bu hamlenin geldiği de değerlendirilmekte. Bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde otomotiv sektöründe daha fazla hareketlilik ve yeniden yapılanma yaşanabileceğine işaret ediyor.