OpenAI, Mayıs 2024’te duyurduğu Media Manager isimli aracıyla içerik oluşturucuların eserlerini yapay zeka eğitiminden çıkarma veya dahil etme tercihlerini belirtmelerine olanak tanıyacağını açıklamıştı. Ancak bu iddialı projenin, 2025 yılına kadar hayata geçirilmesi gerektiği halde hâlâ tamamlanmadığı bildirildi. OpenAI, içerik oluşturucuların telif haklarını daha iyi korumayı ve bu sayede yasal sorunlardan kaçınmayı hedeflediğini ifade etmişti. Ancak, şirketin Media Manager üzerinde yeterince öncelik tanımadığı ve projenin ilerlemediği öne sürülüyor.
Telif hakkı sorunları ve hukuki süreçler
Media Manager, telif hakkına sahip metin, görsel, video ve ses içeriklerini tanımlayıp bunları içerik oluşturucuların tercihlerine göre düzenleyecek bir araç olarak tanıtılmıştı. OpenAI, bu sistemle yapay zeka eğitim süreçlerinde bir endüstri standardı oluşturmayı hedeflemişti. Ancak şirketin yasal departmanından bazı çalışanların projeden ayrılması ve gelişme raporlarının eksikliği, bu aracın akıbetine dair belirsizlik yaratıyor.
Yapay zeka modellerinin, eğitildikleri verilerden örnekleri yeniden üretme potansiyeli, içerik oluşturucular ve büyük şirketler arasında yasal çatışmalara yol açtı. OpenAI, halihazırda birçok sanatçı, yazar ve medya kuruluşunun açtığı davalarla karşı karşıya. Bu davalar, yapay zekanın eğitim verisi olarak kullanılan içeriklerin izin alınmadan kullanıldığı iddiasını taşıyor.
Şirket, şu ana kadar belirli iş ortaklarıyla lisans anlaşmaları yaparak bazı içerikleri yasal çerçevede kullanmayı başardı. Ancak bu anlaşmalar, tüm içerik oluşturucular için cazip bulunmuyor. Media Manager gibi bir araç, bu sorunları çözmek için önemli bir adım olabilirdi, ancak gecikmeler nedeniyle telif hakkı sahiplerinin güvensizliği artıyor.
Uzmanlar, Media Manager’ın uygulanmasının hem teknik hem de hukuki zorluklar barındırdığını belirtiyor. Örneğin, bir eserin düşük çözünürlüklü bir kopyası ya da üçüncü taraf platformlarda yer alan içeriklerin tespiti gibi durumlarda aracın etkinliği sorgulanıyor. Ayrıca, içerik oluşturucuların tüm yapay zeka platformlarında eserlerini manuel olarak işaretlemeleri gerektiği düşünüldüğünde, bu tür araçların kullanışlılığı sınırlı kalabilir.
Yine de Media Manager, OpenAI’nin daha etik bir yaklaşım sergilediğini göstermek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu aracın yasal olarak OpenAI’yi koruyup korumayacağı belirsizliğini koruyor.
OpenAI, Media Manager’ın geliştirilmesine devam ettiğini belirtiyor olsa da aracın çıkış tarihi ve tam olarak hangi özelliklerle sunulacağı hala belirsiz. Bu durum, içerik oluşturucuların haklarını koruma konusunda daha somut adımlar bekleyen paydaşlar arasında hayal kırıklığı yaratıyor.
OpenAI’nin, yapay zeka modellerinin eğitimi için telif hakkıyla korunan içeriklere dayanmaya devam edeceği açık. Ancak, mahkemelerin bu konuda nasıl bir karar alacağı, gelecekte Media Manager gibi araçların önemini belirleyecek. Eğer mahkemeler yapay zekanın eğitim süreçlerini mevcut haliyle yasal kabul ederse, OpenAI’nin bu aracı piyasaya sürmeye olan ilgisi daha da azalabilir.