Porsche, elektrikli araçlar için batarya üretme planlarını iptal ederek bu alandaki stratejisini köklü biçimde değiştirdi. Şirketin bu kararı, yalnızca kendi içindeki maliyet ve ölçek sorunlarından değil, aynı zamanda elektrikli araçlara olan küresel talebin yavaşlamasından kaynaklanıyor. Bu gelişme, yalnızca Porsche için değil, sektördeki diğer otomotiv devleri için de emsal teşkil edebilir.
Porsche batarya üretmekten vazgeçti
Porsche, başlangıçta Almanya’da yılda 1 gigawatt-saat kapasiteli bir batarya üretim tesisi kurmayı ve bunu daha büyük bir üretim hattıyla desteklemeyi planlıyordu. Ancak CEO Oliver Blume’un açıklamasına göre, üretim hacmindeki sınırlılık ve ölçek ekonomisinden yeterince yararlanamama, bu planları ekonomik olarak sürdürülemez hale getirdi. Şirket, artık batarya hücresi üretmek yerine Ar-Ge çalışmalarına odaklanacak.
Bu karar, Porsche’nin elektrikli araçlara olan ilgisinden vazgeçtiği anlamına gelmiyor. 2025’in ilk yarısında, şirketin küresel satışlarının %36’sı hibrit ve tamamen elektrikli modellerden oluştu. Özellikle elektrikli Macan modeli büyük ilgi gördü ve bu model, Macan serisinin toplam satışlarının %60’ını oluşturdu. Aynı şekilde, Taycan satışları da ABD pazarında yükseliş gösterdi.
Porsche’nin batarya iştiraki Cellforce’un küçültülmesi, yaklaşık 200 çalışanın işten çıkarılmasına yol açacak. Kalan 100 çalışan ise Volkswagen Grubu’nun batarya şirketi PowerCo’ya aktarılacak. PowerCo, büyük ölçekli batarya üretim projelerini sürdürmeye devam ederken, Cellforce’un Ar-Ge tesislerinden de faydalanacak.
Elon Musk OpenAI ve Apple’a savaş açıyor
Bu gelişme, Avrupa’daki batarya üreticileri açısından da uyarıcı bir işaret niteliğinde. Çinli firmalar hem maliyet avantajı hem de tedarik zincirindeki üstünlükleri sayesinde pazarda baskın konumda bulunuyor. Öyle ki, Çinli şirketlerle rekabet etmesi beklenen İsveçli Northvolt bile mali zorluklar nedeniyle iflas başvurusunda bulundu.
Genel tabloya bakıldığında, elektrikli araçlara geçişin birçok üretici için beklenenden daha zorlu bir süreç olduğu açıkça görülüyor. Elektrikli araçların yükselişi devam etse de, içten yanmalı motorlu araçların sanılandan daha uzun süre yollarımızda kalacağı yönündeki öngörüler giderek daha fazla güç kazanıyor.
