Sonos, 2024 yılında yeni bir uygulama tasarımını hayata geçirerek yazılımını modernize etmeyi ve ilk kulaklık ürünü olan Sonos Ace için destek eklemeyi hedefledi. Ancak bu süreç, ciddi kullanıcı şikayetlerine ve itibar kaybına neden oldu. Patrick Spence’in istifası, şirketin içinde bulunduğu zor dönemin ardından geldi. Yerine geçici CEO olarak, yönetim kurulu üyesi ve eski Snap yöneticisi Tom Conrad getirildi.
Uygulama yeniden tasarımı neden başarısız oldu?
Mayıs 2024’te piyasaya sürülen yeni uygulama, kullanıcı deneyiminde ciddi sorunlara yol açtı. Uyku zamanlayıcıları, alarmlar ve erişilebilirlik özellikleri gibi temel işlevlerin kaldırılması, birçok kullanıcı için hayal kırıklığı yarattı. Ayrıca, bazı eski Sonos sistemleri yeni yazılımda işlevsiz hale geldi.
Kullanıcılar, bağlantı sorunları ve kafa karıştırıcı arayüz nedeniyle uygulamayı yoğun şekilde eleştirirken, şirketin mali tabloları bu durumdan olumsuz etkilendi. Sonos’un geliri 2024 mali yılının dördüncü çeyreğinde %16 düşerken, analistler tatil döneminde bu kaybın %15 oranında artacağını öngördü.
Sonos, uygulamayı iyileştirmek için adımlar atarak kaldırılan bazı özellikleri geri getirdi ve hataları düzeltmek için bir yol haritası sundu. Ancak, bu çabalar müşterilerin güvenini yeniden kazanmaya yeterli olmadı.
Patrick Spence’in istifasının ardından, Sonos yönetim kurulu üyesi Tom Conrad geçici CEO olarak göreve getirildi. Pandora müzik hizmetinin kurucularından biri olan ve Snap’te üst düzey yönetici olarak görev yapan Conrad, çalışanlara gönderdiği e-postada, Sonos’un müşterilere verdiği güveni yeniden kazanması gerektiğini vurguladı.
“Müşterilerimiz ürünlerimiz düzgün çalışmadığında hayal kırıklığı yaşıyor ve kendilerini yüzüstü bırakılmış hissediyorlar,” diyen Conrad, şirketin ev hoparlörü alanındaki başarısının ötesine geçerek daha geniş bir vizyon belirlemesi gerektiğini ifade etti.
Sonos, uygulama sorunlarını çözmenin ötesinde, yeni ürünler ve stratejilerle itibarını yeniden inşa etmeyi hedefliyor. Conrad’ın liderliğinde şirketin, yalnızca ev ses sistemleriyle sınırlı kalmayıp, daha geniş bir teknoloji portföyüne yönelmesi bekleniyor.