SpaceX, savunma amaçlı geliştirdiği Starshield uydu ağıyla ilgili ciddi bir iddia nedeniyle uluslararası gündemde yer aldı. NPR’ın haberine göre, şirketin bu sistem üzerinden izinsiz frekans kullanımı yaptığı ve bu durumun, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından belirlenen kuralları ihlal ettiği belirtiliyor. Bu ihlalin, özellikle radyo frekanslarının belirli düzenlemelere tabi olduğu uzay iletişimi alanında ciddi sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor.
SpaceX, izinsiz frekans mı kullandı?
Söz konusu iddia, amatör bir uydu takipçisi olan Scott Tilley’in gözlemlerine dayanıyor. Tilley, Starshield uydularının Dünya’dan uydulara gönderilmesi gereken sinyaller için ayrılmış frekans bantlarını kullanarak yayın yaptığını fark etti. Bu tür bir kullanım, yalnızca teknik değil, aynı zamanda düzenleyici açıdan da sorun teşkil ediyor. Çünkü belirli frekansların ihlali, uzaydaki diğer uydular için sinyal karışıklığına neden olabilir ve bazı sistemlerin komutlara tepki verememesine ya da yanlış komutlar almasına yol açabilir.
Uluslararası standartlar, özellikle “uplink” ve “downlink” olarak adlandırılan sinyal yönleri için hangi frekansların kullanılabileceğini net biçimde belirler. Bu kurallar, olası enterferansları önlemek ve küresel uydu trafiğini güvenli şekilde yönetmek için büyük önem taşır. Şu an için SpaceX’in bu ihlalinin doğrudan bir teknik soruna neden olup olmadığı bilinmiyor, ancak potansiyel risklerin göz ardı edilemeyeceği ifade ediliyor.
Akıllı telefon satışları yükseliyor: İşte rakamlar
Starshield, SpaceX’in ticari Starlink projesinin özel bir versiyonu olarak konumlanıyor ve doğrudan devlet kurumlarına, özellikle de ABD’nin ulusal güvenlik kurumlarına hizmet etmek üzere tasarlandı. Projenin ilk önemli adımı, 2023’te ABD Uzay Kuvvetleri ile imzalanan 70 milyon dolarlık anlaşmayla atılmıştı. Ayrıca 2024 yılında, Starshield uydularının ABD Ulusal Keşif Ofisi (NRO) için istihbarat amaçlı kullanılacağına dair raporlar ortaya çıkmıştı.
SpaceX’in gizli projeleri bile olsa uluslararası kurallara tabi olduğu bu olayla bir kez daha hatırlatılmış oldu. Şirketin bu konuda nasıl bir yanıt vereceği ya da düzenleyici kurumların nasıl bir adım atacağı ise önümüzdeki süreçte netlik kazanacak. Bu gelişme, özel sektörün uzaydaki faaliyetlerinin ne derece sıkı denetime tabi olması gerektiğine dair tartışmaları da yeniden gündeme taşıyor.