Spotify, dijital müzik dünyasında büyük yankı uyandıracak önemli bir karara imza atarak, yapay zeka ile üretilen içeriklere yönelik yeni düzenlemelerini duyurdu. Şirket, özellikle başkalarının seslerinin izinsiz taklit edilerek oluşturulan şarkılarla ilgili ciddi adımlar atmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda binlerce parçanın platformdan kaldırılması söz konusu olabilir. Spotify’ın bu kararı, üretken yapay zekâ teknolojilerinin müzik sektöründe yaratmaya başladığı etik sorunlara karşı bir yanıt niteliğinde.
Spotify, yapay zekalı içeriklere savaş açıyor
Deepfake teknolojileri sayesinde sanatçıların hiç söylemediği şarkıları söylemiş gibi gösteren içerikler, yalnızca dinleyicileri değil, doğrudan sanatçıları da rahatsız ediyor. Yeni politika sayesinde, sanatçılar artık seslerinin nasıl ve ne şekilde kullanılacağı konusunda daha fazla söz sahibi olacak.
Yeni kurallara göre bir sanatçının sesi, yapay zeka ile taklit edilerek ancak o sanatçının açık izni alınması durumunda kullanılabilecek. Aksi takdirde, bu tür içerikler platformdan kaldırılacak. Bu karar sadece etik bir duruş değil, aynı zamanda telif hakları açısından da büyük önem taşıyor. Özellikle popüler sanatçıların sesleri, yapay zeka destekli içerik üreticileri tarafından izinsiz şekilde kullanılarak ticari kazanç sağlanabiliyor. Spotify, bu duruma artık göz yummayacağını net şekilde ortaya koyuyor.
Samsung taşınabilir akıllı TV’sini duyurdu
Öte yandan platform, yalnızca ses taklidiyle sınırlı kalmayıp, genel anlamda spam içeriklere karşı da sertleşen bir politika izleyecek. 2014 yılında sanatçılara yapılan toplam ödeme 1 milyar dolar seviyesindeyken, bu miktarın 2024’te 10 milyar dolara ulaşması, dijital müziğin ekonomik değerinin nasıl katlandığını gösteriyor. Bu büyük pasta, kötü niyetli kullanıcıların ilgisini çekmiş durumda.
Spotify, toplu yükleme yapan, algoritmayı manipüle etmeye çalışan ya da kullanıcıları yanıltan içeriklerin platformdan kaldırılacağını ve artık öneri sistemlerinde yer bulamayacağını duyurdu. Böylece dinleyicilere daha kaliteli ve özgün içerik sunmayı amaçlayan platform, aynı zamanda gerçek sanatçıları da koruma altına almış oluyor. Bu gelişme, hem müzik endüstrisi hem de dijital içeriklerin geleceği açısından oldukça önemli bir dönüm noktası olabilir.
