TSMC ABD yaptırımlarından böyle kurtulacak

0
19 Okunma

Dünyanın en büyük çip üreticisi TSMC, Çinli ekipman tedarikçileriyle olan iş birliğini 2 nanometre (nm) üretim sürecinde sona erdirme kararı aldı. Şirket, bu adımı, ABD hükümetinin yürürlüğe koyduğu yeni düzenlemelere uyum sağlamak ve Washington’dan sağlanan fonlardan mahrum kalmamak için atıyor.

TSMC, Çin ile bağlarını koparabilir

Son dönemde ABD, “Çin EQUIP Yasası” gibi çeşitli politikalarla yarı iletken tedarik zincirlerinde Çin kaynaklı ekipmanların kullanılmasını sınırlandırmaya başladı. Bu düzenlemeler, Çinli tedarikçilerden alınan ekipmanların, özellikle gelişmiş üretim teknolojilerinde kullanılması durumunda, ulusal güvenlik riski oluşturduğunu öne sürüyor. TSMC, ABD fonlarına ve desteklerine erişimini kaybetmemek için 2nm üretim sürecinden bu ekipmanları çıkarmayı planlıyor.

Daha önce 3nm üretiminde de benzer bir karar gündeme gelmiş ancak teknik gerekçelerle uygulanmamıştı. Bu kez ise ABD’nin artan baskısı nedeniyle şirketin bu stratejiyi hayata geçirme kararlılığı daha güçlü bir biçimde ortaya çıkmış durumda. TSMC, daha önce AMEC ve Mattson Technology gibi Çin merkezli firmaların ekipmanlarını kullanıyordu. Şirket şimdi, Tayvan’daki ana tesislerinin yanı sıra ABD’nin Arizona eyaletinde inşaatı süren fabrikasında da bu tür ekipmanlara yer vermemeyi planlıyor.

Sevilen Android özelliği iPhone’a geliyor

TSMC ayrıca sadece ekipman tarafında değil, kimyasal ve ham madde tedarikinde de Çin’e olan bağımlılığını azaltmak üzere gözden geçirme süreci başlattı. Bu adımlar, TSMC’nin Çin ile olan bağlarını kademeli olarak gevşetmeye başladığını ve tedarik zincirini daha “jeopolitik uyumlu” hale getirmeye çalıştığını gösteriyor.

Şirketin üretim takvimi de netleşmeye başladı. 2nm çiplerin bu yıl içerisinde ilk olarak Tayvan’ın Hsinchu kentindeki tesiste üretime girmesi bekleniyor. Ardından Kaohsiung’daki yeni tesis devreye alınacak. TSMC, 2026 yılına kadar tam kapasiteye ulaşması planlanan dört fabrikasında ayda yaklaşık 60.000 üretim plakası (wafer) işleyerek çok sayıda müşterinin talebine yanıt vermeyi hedefliyor. Bu süreçte Arizona’daki tesis de TSMC’nin ileri teknoloji üretim planlarında kilit rol oynayacak.

TSMC’nin attığı bu adımlar, yalnızca teknik bir geçiş değil; aynı zamanda küresel jeopolitik gerilimler karşısında pozisyon alma stratejisi olarak değerlendiriliyor. Şirketin üretim bağımsızlığını artırmaya yönelik bu hamleleri, yarı iletken sektöründe Çin kaynaklı ekipman ve materyallere karşı giderek artan küresel mesafelenmenin bir parçası olarak öne çıkıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz