Uzayda yapay güneş tutulması gerçekleştirildi!

0
33 Okunma

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Proba-3 görevi kapsamında uzayda ilk kez yapay bir güneş tutulması gerçekleştirdi. Bu sıra dışı olay, uzay araştırmalarında büyük yankı uyandırdı. Görevde kullanılan iki küçük uydu, son derece hassas bir şekilde hizalanarak altı saate kadar sürebilen yapay bir tutulma oluşturdu. Böylece Güneş’in dış atmosferi olan koronanın daha önce ulaşılamayan ayrıntılarla incelenmesi mümkün hale geldi.

Uzayda yapay güneş tutulması yaratıldı

2024 yılında fırlatılan ve yaklaşık 200 milyon avroya mal olan Proba-3 görevi, Güneş gözlemlerinde karşılaşılan önemli bir kısıtlamayı aşmak amacıyla tasarlandı. Doğal güneş tutulmaları Dünya’dan yalnızca 18 ayda bir ve çok kısa sürelerle gözlemlenebildiğinden, araştırmacıların Güneş’in koronasını detaylı şekilde incelemesi oldukça zordu. ESA’nın bu yenilikçi yaklaşımı sayesinde, yörüngede kontrollü olarak gerçekleştirilen yapay tutulmalar sayesinde korona uzun süreli ve net biçimde görüntülenebiliyor.

Görev, “Occulter” ve “Coronagraph” isimli iki uydudan oluşuyor. Yaklaşık çamaşır makinesi boyutundaki bu araçlar, Dünya çevresindeki eliptik yörüngelerinde 150 metrelik bir mesafeyi yalnızca milimetrelik sapmalarla koruyarak birlikte hareket ediyor. Yapay tutulma, Occulter uydusunun, Coronagraph uydusuna 8 santimetrelik bir gölge düşürmesiyle oluşuyor. Bu gölge, tam olarak Coronagraph’ın 5 santimetrelik görüntüleme açıklığına denk geliyor ve Güneş’in parlak ışığının parazitleri engellenerek sadece koronanın görüntülenmesi sağlanıyor.

Bu iOS 26 özelliği, tüm iPhone’larda çalışmıyor!

Proba-3’ün sunduğu en çarpıcı avantajlardan biri, bu yapay tutulmaları her 19,6 saatte bir yaklaşık altı saat boyunca gerçekleştirebiliyor olması. Doğal tutulmaların yalnızca birkaç dakikalık gözlem süresi sunduğu düşünülürse, bu gelişme bilim dünyası açısından devrim niteliği taşıyor. Böylece koronal kütle atımları, Güneş rüzgarları ve sıcaklık dalgalanmaları gibi Güneş’in yüzeyinde gerçekleşen dinamik süreçler kesintisiz şekilde izlenebiliyor.

Elde edilen veriler, sadece Güneş fiziği araştırmalarına değil, aynı zamanda Dünya üzerindeki teknolojik altyapılara da katkı sağlıyor. Güneş’ten kaynaklanan elektromanyetik olayların iletişim sistemleri ve elektrik şebekeleri üzerindeki etkilerinin daha doğru modellenmesi ve önceden tahmin edilmesi bu sayede mümkün hale geliyor. Bilim insanları, bu gözlemler doğrultusunda bilgisayar modellerini güncelleyerek dijital simülasyonlar üzerinden erken uyarı sistemleri geliştirme çalışmalarını sürdürüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz