Yapay zekâ destekli sohbet botlarının hızla yaygınlaşması, internet sitelerinin geleceği hakkında ciddi soru işaretleri doğuruyor. Cloudflare CEO’su Matthew Prince’in dikkat çektiği gibi, kullanıcıların bilgiye erişim alışkanlıkları önemli ölçüde değişmiş durumda. Eskiden Google gibi arama motorları üzerinden yapılan sorgular, kullanıcıları doğrudan çeşitli internet sitelerine yönlendirirken, bugün bu rolü giderek daha fazla yapay zekâ tabanlı asistanlar üstleniyor. ChatGPT, Grok ve Gemini gibi sistemler, kullanıcıların doğrudan yanıt almasını sağlayarak, web sitelerine olan ihtiyacı önemli ölçüde azaltıyor.
Yapay zeka, internet sitelerinin sonunu mu getirecek?
Bu değişim, yalnızca bilgiye ulaşma şeklini değil, web yayıncılığı ekonomisini de temelden sarsıyor. Kullanıcıların artık detaylı makalelere veya kaynak sayfalara tıklamak yerine sohbet botlarından gelen özet bilgilerle yetinmesi, internet trafiğini dramatik şekilde düşürüyor. Prince’in açıkladığı verilere göre, Google 10 yıl önce taradığı her iki sayfadan birine ziyaret yönlendirebilirken, bu oran önce altıda bire, şimdi ise 18 sayfada bire kadar gerilemiş durumda. Daha çarpıcısı ise OpenAI sistemleriyle ilgili: Altı ay önce 250 sayfada bir ziyaret yönlendiren sistemler, şu anda 1500 sayfada bir yönlendirme yapıyor. Bu da web trafiğindeki düşüşün yalnızca hızlanmakla kalmayıp, neredeyse bir “kopuş”a dönüştüğünü gösteriyor.
Bu eğilim, içerik üreticileri ve yayıncılar için sadece teknik bir mesele değil, aynı zamanda ekonomik bir kriz anlamına geliyor. Reklam gelirleri büyük ölçüde ziyaretçi trafiğine bağlı olduğu için, kullanıcıların sitelere uğramadan bilgiye ulaşması bu geliri doğrudan baltalıyor. Sonuç olarak, içerik üretmenin sürdürülebilirliği ciddi şekilde tehdit altına giriyor.
Dikkat! Apple, Google ve Facebook verileri çalındı
Gelişmeler gösteriyor ki, internetin bilgi ekosistemi köklü bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Yapay zekâ sistemleri kullanıcıya konfor ve hız sunarken, bu sistemlerin dayandığı kaynakların – yani internet sitelerinin – varlığını nasıl sürdüreceği, dijital dünyanın en kritik sorularından biri haline gelmiş durumda.
