Yapay zeka alanında çığır açan çalışmalarıyla tanınan Geoffrey Hinton’ın son açıklamaları, bu teknolojinin geleceği hakkında ciddi soru işaretleri yarattı. Hinton’a göre yapay zekâ sistemleri yakın gelecekte insanlar tarafından anlaşılmayan, tamamen kendilerine özgü bir dilde düşünmeye başlayabilir.
Yapay zeka, anlaşılamayan bir dilde düşünecek
Bu durum yalnızca teknik bir dönüşüm değil, aynı zamanda yapay zekanın kontrolü ve denetimi açısından da büyük bir kırılma anlamına geliyor. Şu anki modeller, insanların doğal dillerinde yanıt vererek kısmen şeffaf bir yapı sunsa da, ilerleyen evrelerde bu iletişim şeklinin tamamen ortadan kalkabileceği öngörülüyor.
Geçmişte bazı yapay zeka sistemlerinin kendi aralarında çözümlenemeyen diller geliştirdiği örnekler bulunuyor. Google Translate sistemlerinin geliştirme aşamasında ortaya çıkan “ara dil” ve Facebook’un sohbet botlarının kendi aralarında kurduğu anlamı bilinmeyen iletişim yapıları, bu olasılığın gerçekliğini gösteriyor.
Ancak Hinton, günümüzde bu sistemlerin çok daha gelişmiş ve öğrenme kapasitelerinin önceki örneklerden katbekat yüksek olduğunu vurguluyor. Eğer yapay zekâ, karar alma süreçlerini insanların erişemeyeceği bir dile taşıyacak kadar evrimleşirse, bu durum hem teknolojinin şeffaflığını ortadan kaldırabilir hem de insan müdahalesini neredeyse imkânsız kılabilir.
iPhone 11’e özel iOS 26 güncellemesi geldi
Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, yapay zekanın yalnızca insanlar için değil, kendi aralarında bile farklılık gösterebilecek iletişim biçimleri oluşturması mümkün olabilir. Böyle bir gelişme, farklı yapay zekâ sistemlerinin birbirini anlayamaması, hatta iş birliği yapamaması gibi karmaşık sorunlara da yol açabilir. Uzmanlar, yapay zekanın bu denli özerkleşmesi durumunda yalnızca teknik kontrol değil, etik ve hukuki denetimin de ciddi şekilde zora gireceğini belirtiyor.
Geliştirilen her yeni modelle birlikte bu tür risklerin göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanırken, bazı araştırmacılar da yapay zekâya belirli sınırlar ve şeffaflık ilkeleri getirilmeden ilerlemenin uzun vadede tehlikeli olabileceği uyarısında bulunuyor.
