Elektrikli otomobil pazarının öncü modellerinden biri olarak kabul edilen Nissan Leaf, üçüncü nesliyle birlikte İngiltere’nin Sunderland kentinde seri üretime resmen başladı. Japon üretici, yeni nesil Leaf’in hayata geçirilmesi için bu tesise 500 milyon euronun üzerinde bir yatırım yaparak kapsamlı bir dönüşüm sürecini tamamladı.
Yeni nesil Nissan Leaf geliyor
Gerçekleştirilen yatırımla birlikte fabrikanın üretim altyapısı baştan sona yenilendi. Araç gövdesinde kullanılan 42 farklı parçayı şekillendirmek üzere 137 yeni pres kalıbı devreye alınırken, üretimdeki hassasiyeti artırmak amacıyla gövde atölyesine 78 adet ileri teknoloji robot eklendi. Bunun yanında 0,3 milimetre hassasiyetle çalışan tam otomatik lazer kaynak sistemleri ve parçaların hat boyunca taşınmasını sağlayan 475 otonom araç da üretim sürecinin bir parçası haline getirildi.

Üçüncü nesil Leaf, yalnızca üretim süreciyle değil, tasarım ve konumlandırma açısından da önemli bir değişimle geliyor. Önceki nesillerde yer alan kompakt hatchback karakterini geride bırakan model, Nissan’ın CMF-EV platformu üzerine inşa edilen modern bir elektrikli crossover formuna kavuştu.
Teknik tarafta ise 75 kWsa kapasiteli batarya seçeneği ve 150 kW DC hızlı şarj desteği öne çıkıyor. Yeni kurulan batarya montaj hattında kullanılan tam otomatik sistem, bir bataryanın araca yerleştirilmesi ve 26 bağlantı cıvatasının sıkılması işlemini yalnızca 56 saniyede tamamlayabiliyor. Ayrıca tedarik zincirinin yerelleştirilmesi kapsamında Sunderland’da kurulan AESC UK gigafabrikası, batarya hücrelerinin üretimini üstlenerek lojistik avantaj sağlıyor.
Avrupa pazarı için belirlenen fiyat aralığına bakıldığında, giriş seviyesindeki versiyonun yaklaşık 37 bin eurodan satışa sunulması beklenirken, daha büyük bataryaya sahip seçeneğin ise 42 bin euro civarında bir etikete sahip olacağı ifade ediliyor.
Nissan, Sunderland tesisini elektrikli araç üretiminin merkezlerinden biri haline getirirken, yeni Leaf modeliyle Avrupa otomotiv pazarındaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Fabrikada gerçekleştirilen teknolojik dönüşüm, üretim hızının yanı sıra montaj kalitesini de üst seviyeye taşıyor. Seri üretimin başlamasıyla birlikte aracın Avrupa genelindeki bayilere sevkiyat ve satış süreci de resmi olarak takvime bağlanmış durumda.


















