Öğretmenlerin %98’i endişeli; Öğrenciler ChatGPT’den Kopya Çekiyor Olabilir

0
220 Okunma

ChatGPT, okul öğretmenleri ve ev okulu eğitimcileri arasında farklı görüşlerin oluşmasıyla eğitim çevrelerine doğru ilerliyor. Ancak bu yükseliş acil bir soruyu gün ışığına çıkarıyor: Daha akıllı bir geleceğin yolunu mu açıyoruz yoksa eleştirel düşünceye daha az bağımlı bir nesil için zemin mi hazırlıyoruz?

On öğretmenden yalnızca biri öğrencilerini kopya çekerken yakalayabiliyor

Yakın zamanda yapılan bir ankete göre evde eğitim verenlerin K-12 eğitiminde ChatGPT kullanımını destekleme olasılıkları okul öğretmenlerine göre %35 daha fazladır. Okul öğretmenlerinin %69’u ve evde eğitim veren eğitmenlerin %68’i aynı fikirdeyken, her iki grup da çocukları teknoloji odaklı kariyerlere hazırlamanın değerini düşünüyor. Özellikle evde eğitim veren eğitimciler çocuklarını 11 yaşından itibaren ChatGPT ile tanıştırmaya başlıyor.

Ancak her şey güneş ışığı ve gökkuşağından ibaret değil. 10 öğretmenden biri ChatGPT kullanarak kopya çeken öğrencileri yakaladığını bildirdi. Peki, öğrenmeyi daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan bu araç, akademik sahtekarlık için bir koltuk değneği haline gelme riski taşıyor mu?

Okul öğretmenleri olumlu bir noktanın altını çiziyor: %57’si ChatGPT’yi özel ihtiyaçları olan öğrenciler için erişilebilirlik sorunlarını kolaylaştıran bir nimet olarak görüyor. Teknolojinin gerçekten de engelleri aşması gerekirken, gizlenen gölgeleri de göz ardı edemezsiniz. Okul öğretmenlerinin %98’i şaşırtıcı bir şekilde ChatGPT kullanımıyla ilgili endişelerini, özellikle de öğrencilerin teknolojiye bağımlılığının artması ve eleştirel düşünme becerilerinin azalması riskini dile getiriyor.

Eğitimciler arasındaki fikir ayrılığı, klasik teknoloji açmazını ortaya çıkarıyor: Hem büyük yardım hem de büyük engel olma potansiyeli. Evde eğitim veren eğitimciler bu aracı öğrenme oyunları ve kişiselleştirilmiş dersler için kullanırken, okul öğretmenleri gibi onlar da bu aracın tuzaklarına karşı dikkatlidirler. Evde eğitim veren eğitimcilerin %44’ü ChatGPT’yi müfredatlarına dahil etmesine rağmen, %95’i çekinceleri olduğunu kabul ediyor.

Eğitim sistemleri yapay zekanın entegrasyonuyla uğraşırken , herkese uyan tek bir yaklaşımın bu sorunu çözmeyeceği açıktır. Öğretmenlerin dikkatli adım atmaları, teknolojinin nimetlerini kucaklarken aynı zamanda zararlarına karşı da tetikte olmaları gerekiyor. Yapay zekanın sınıflara girmesine izin verirken amaç yalnızca diğerlerinden önde olmak değil, aynı zamanda eğitimi gerçekten dönüştürücü kılan şeyin özünü de korumak olmalı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz