Beden dili, ilk insandan günümüze gelişerek, içinde bulundukları toplumların yapısına, kültürlerine göre farklılıklar göstererek günümüze kadar gelmiştir. Hollanda’daki Max Planck Enstitüsü, Psikolinguistik bölümünden araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmaya göre; konuşma esnasında bir soru sorarken, soruyu soran kişi sözlerine ek olarak el ve kafa hareketlerini de kullanması, karşıdaki kişinin sorulara daha hızlı vermesini sağlıyor.
Psychonomic Bulletin&Review’de yayımlanan habere göre konuşma esnasında konuşma sırasının bir konuşmacıdan diğerine geçişi; yaklaşık 200 milisaniye gibi inanılmaz hızda gerçekleşiyor. Geçiş hızının bu denli yüksek olması, insanların konuşmadaki rollerini de çok çabuk ayarlayıp, üretip, algıladıklarının bir göstergesi olarak tanımlanıyor.
Cevaplamalarda görseller oldukça önemli
El ve baş hareketlerinin, konuşmadaki rolünü anlayabilmek için, araştırma ekibi, her biri üçer kişiden oluşan yedi grubun birbirleriyle olan iletişimini inceledi. Gruplar, yirmişer dakika boyunca kayıt alanlarında bırakılırken, aralarındaki iletişimler yüksek kalitedeki üç kamera ile çeşitli açılardan görüntülendi.
Deney sırasında, en çok odaklanılan kısım ise, sıradan bir karşılıklı konuşmada oldukça yaygın görülen soru-cevap kısmıydı. Yapılan analizler; konuşma içerisinde yöneltilip cevaplanan sorularda görselliğin büyük bir katkısının olduğunu ortaya koyuyor.
Hızlı yanıt alımı sağlanıyor
Araştırmaya konu olan görsellik ise, iletişimde kullanılan el ve kafa hareketleri formundaki beden diliydi. Araştırma sonuçlarına göre, el ve baş hareketleri ile desteklenen sorular daha hızlı bir geçiş sürecinin oluşmasını ve bu da daha hızlı yanıt verilmesini sağlıyor. Ayrıca daha erken biten el hareketleri, sorulara daha erken cevap oluşturulmasını sağlıyor.
Erken verilip tamamlanan bedensel hareketin, konuşmacının sözünü tamamladığı şeklinde bir sinyal görevi görebildiği, böylece daha hızlı yanıt verilmesine olanak sağlayabildiği anlamına geliyor.
El ve baş hareketlerinin erken verilmediği ve tamamlanmadığı durumlarda ise en azından bu kafa ve kol hareketleriyle iletilen ek bilgi vasıtasıyla konuşma esnasında bir sonraki aşamada neyin söyleneceğini tahmin etmemize yardımcı olabileceği düşünülüyor.