Bu yıl ikincisi düzenlenen ve herkes tarafından dört gözle beklenen Dijital Topuklar Zirvesi’nde “Z kuşağına Hitap Etmenin İncelikleri” oturumunun sponsoru olan Teknosa, 7-16 yaş aralığındaki çocukların dijital sosyal alanlarda ve aynı zamanda kamuoyuna açık olarak paylaştığı 1 milyon 600 bin detayı çok net bir şekilde inceledi. Teknosa’nın yaptığı araştırmada çok değişik sonuçlar çıktı. Çıkan sonuçlara göre oturumda dijital dünyada çocukların varlığı, ilgi alanları, iletişim biçimleri ve güvenliği ele alındı.
Yapılan araştırmaya göre, dijital dünyanın içine doğup orada yetişen Z kuşağı, yüzde 97 oranı ile en çok YouTube’da varlık gösteriyor. Kendi yaşıtlarının günlük hayatını yakından takip eden bu nesil, günün trendlerine uygun olarak eğlenceli videolar üreten kanallara abone oluyor, sevdikleri oyunların videolarını izliyor.
Çocukların iletişim içeriklerini kimin yönlendirdiği konusunda ise bir eşitlik söz konusu. Çocuklar, kendi içeriklerini üretmekte istekli olduğu kadar, aileler de aynı oranda onlara destek oluyor. Çocukların yüzde 37’si içerik konularını kendi üretirken, yüzde 37’si ailesinden destek alıyor. Geriye kalan yüzde 26’sı ise bu işi profesyonel olarak yapan kişiler tarafından yönlendiriliyor.
DİJİTAL DÜNYA SAYESİNDE OLUMLU ETKİLER ÇIKIYOR
Araştırmanın en dikkat çekici sonuçlarından birisi ise dijital dünyanın çocukların sosyal hayatına etkisi. Dijitalleşme, davranış biçimlerini değiştiriyor. Yüz yüze iletişimi kısıtlı hale getiren dijital dünya, yüzde 30 oranında çocukların sosyallik durumunu olumsuz etkilerken, çocukların gelişimi ve eğitimine olumlu katkısı ise yüzde 37 olarak belirleniyor.
Dijital dünya, okul hayatına yüzde 22 etki ederken, aile içi iletişim ve kültürel değişimlere etkisi yüzde 11 olarak görülüyor. Yetişkinler, dijital dünyada aktif olan Z kuşağına dair endişe ve kaygılarını da sıklıkla paylaşıyor. Dijital ortamda “çocukların kullanılması” olarak tabir edilen yabancılar ile kontrol dışı iletişim, yüzde 77 oranıyla en fazla paylaşım alan konu olarak göze çarpıyor. Siber zorbalık olarak adlandırılan, dijital ortamda psikolojik etkileme durumu ise ebeveynler arasında yüzde 13 ile yine en çok konuşulan konular arasında. Bağımlılık tehlikesi ise genel kanının aksine yüzde 10 oranla son sıralarda yer alıyor.