Girişim ya da Amerikalıların deyişiyle start-up bundan 10 yıl önce çok fazla duyduğumuz, hayatımızda olan bir kelime değildi. Diğer birçok şey gibi bu kelime de teknolojinin hayatımızın merkezine oturmasıyla bizim için daha görünür oldu. En azından son kullanıcı için. 10 yıl önce tutmaz diye ciddiye alınmayan girişimler arasında günümüzde oldukça önemli yere sahip olanlar var. Peki nasıl oluyor bu girişimcilik? Girişimciler doğuyor mu yoksa sonradan girişimci olmak diye bir şey var mı?
Bu soruyu konusunda uzman birçok kişiye sorsanız muhtemelen her birinden farklı bir cevap alırsınız. Bazıları, doğru eğitimleri alan ve doğru bir yol izleyen herkesin girişimci olabileceğine inanıyor. Bir kesim ise girişimci olma yeteneğinin doğuştan geldiği konusunda iddialı.
Hangisi doğru?
Aslında her iki görüş de doğru. İnsan doğuştan konuşma yeteneği ile birlikte gelse de topluluk önünde konuşmak her zaman için öğrenilecek bir şeydir. Bazı insanlar bu özgüvene çok daha kolay ulaşabilir ancak birçok deneme yaptıktan sonra daha öncesinde topluluk önünde konuşamayan biri de bunu başarabilir. Herkes çok dışa dönük bir yapıya sahip olmak zorunda değil. Ancak buna rağmen nasıl bir insan ağı kuracağı konusunda kendini geliştirebilir, öğrenebilir. Aslında hayatını karmaşık yaşayan biri zaman içinde, işi gereği organize olmayı öğrenebilir. Bu örneklerin hepsi, uzmanları haklı çıkarıyor. Girişimcilik hem öğrenilir hem de doğuştan gelir.
Başarılı bir girişimci ile başarısız bir girişimci arasında en önemli fark motivasyon. Büyümek, değişmek ve başarılı olmak isteği insanı motive eden en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Kişinin içindeki bu istekler doğrudan motivasyonunu artırıyor. Bu sayede doğuştan sahip olmadığı yeteneklerini geliştirebilmek için gereken yeteneğini ortaya çıkarmış oluyor.
Bir işi kurmak ve büyütmek hiçbir zaman kolay değil ve her zaman için fedakarlık gerektirir. Özellikle de rekabetin her alanda çok yoğun yaşandığı günümüz şartlarında, teknoloji alanında. Birçok kez sosyal aktiviteleri geri çevirmek zorunda kalabilirsiniz. Ancak kendi programınızı ya da hedeflerinizi belirlemek tamamen kendi sorumluluğunuzda.
Eğer içinizde yapmak için gereken motivasyonu bulamıyorsanız, evet! Girişimcilik sizin için doğuştan gelmesi gereken bir yetenek olmalı. Ancak, ertelemek için bahanelere sığınmıyor, dikkatli ve planlı olmayı aynı zamanda çok çalışmayı yaşam şekliniz olarak belirlerseniz, evet! Siz azminizle ve kararlılığınızla çok iyi bir girişimci olabilirsiniz.
