Teknoloji alanındaki çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bunlardan bazıları yeterli finansmana sahip olan büyük projelerken, bazıları ise amatör çalışmalar olarak dikkat çekiyor. Ancak, amatör çalışmaların pek çoğu destek görmediği için başlamadan sona eriyor. Neyse ki burada da devreye James Dyson Vakfı giriyor.
Onlarca ülkede hizmet veren James Dyson Vakfı, genç mühendisleri James Dyson Ödülü ile destekliyor. 29 ülkede düzenlenen ve destekleyen uluslararası tasarım yarışma artık Türkiye’de. Türkiye’den de mühendis ve tasarım öğrenci ve yeni mezunlarının katılabildiği yarışmada ulusal kazananlar 5 bin, uluslararası kazananlar ise 30 bin Sterlin’e kadar para ödülü kazanabilecek. İşte ayrıntılar…
James Dyson Ödülü başvuruları açıldı
James Dyson Vakfı tarafından yürütülen ve her yıl öğrenci ve yeni mezunlar için düzenlenen tasarım yarışması James Dyson Ödülü başvurulara açıldı. Bu sene ilk defa Türkiye’den de yarışmacı kabul edecek organizasyon, genç mucitlerin katılımını bekliyor.
Biz de ShiftDelete.Net olarak mühendislik ve tasarım bölümlerinde okuyan ya da mezuniyetinin üzerinden dört yıldan fazla geçmemiş herkesin projesi ile katılabildiği yarışmanın nabzını sizin için tuttuk
Genç girişimcileri ve öğrencileri desteklemek amaçlı başlatılan proje, bu yılın Eylül ayında kazananları açıklayacak. Kazananlar, buluşlarını geliştirmek için önceki yıllarda verilen miktarın iki katından fazla kazanacak.
James Dyson Ödülü, 2005 yılından bu yana, girişimci ruha sahip lisans öğrencilerine ve yeni mühendislik ve tasarım mezunlarına “Problem çözen bir şey tasarlama” konusunda meydan okuyor. Geçtiğimiz yıllarda geri dönüşüm için plastik maddeleri tanımlama, bıçak yaralanmalarında aşırı kan kaybını önleme ve evde tıbbi teşhislerin iyileştirilmesi gibi projelerin çıktığı yarışmada ulusal kazananları yerel jüri, uluslararası kazananları ise Sir James Dyson bizzat kendisi seçiyor.
James Dyson Ödülü kazananlarına önemli bir yatırım desteği ve yüksek profilli bir medya görünürlüğü sağlanarak mucitlerin fikirlerini gerçek hayata uyarlayabilmeleri için ilk önemli kariyer fırsatı yaratılıyor.
Kurucu ve Baş Mühendis Sir James Dyson Ödül’e ilişkin açıklamasında: “Benim için James Dyson Ödülü’nün önemi, bir problemi akıllıca çözmektir. Genç mucitlerin bir şeyleri sorgulaması ve meydan okuması çok önem önemli. Gençlerin dünyayı değiştirmek istediğine gerçekten inanıyor ve teşvik edilmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Gelecek onların dünyasıdır. Ödül, genç mucitlere fikirlerinin peşinden koşmak için gerekli güveni ve alanı veriyor. Geçmişteki uluslararası kazananlarımızın yüzde 70’i buluşlarını ticarileştirebildi. Ödülün bu yıl Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olması bizi çok heyecanlandırıyor. Radikal ve ezber bozan fikirleri görmek için sabırsızlanıyorum. İyi şanslar!” dedi.
Kazananları neler bekliyor?
- Para ödülü. Ulusal kazananlar buluşlarının gelişiminde bir sonraki aşamaya geçmek için 5.000 Sterlin, uluslararası kazananlar ise 30.000 Sterlin’e kadar para ödülü elde ediyor.
- Medyada görünürlük. James Dyson Ödülü kazananları açıklandığında, ürün geliştirmeyi ve sosyal çevre edinmeyi desteklemek için kapılar açılıyor. Görünürlük arttığında kazananlar medyadan, kamudan ve endüstri profesyonellerinden daha çok ilgi görüyor.
- Geçmiş kazananlardan destek. Ödül bu yıl, icatlarını ticarileştirenler için bir sosyal çevre ağı da başlattı. Geçmişte Ödülü kazananların bağlantı kurmaları, deneyimlerini paylaşmaları ve kazananlar arası mentorluk yapmaları için etkinlikler ve fırsatlar yaratıldı.
Son iki yılda rekor sayıda başvurunun yapıldığı James Dyson Ödülü kapsamında 2021 yılında ilk kez her biri 30 bin Sterlin değerinde para ödülü alan üç uluslararası kazanan seçildi.
Yarışmaya katılan her ülke ve bölge bir ulusal kazanana (5.000 Sterlin) ve iki ulusal ikinciye ödül verecek. Ulusal kazananlar, bir Dyson mühendisiyle iş birliği içinde bağımsız bir jüri tarafından seçiliyor. Ödül, bu sene Türkiye ve Tayland’da ilk kez düzenleniyor. Ulusal ödülü kazananlar, James Dyson’ın uluslararası kazananları seçtiği Uluslararası Top 20 Listesi’ne girmeye ve uluslararası arenada değerlendirilmeye hak kazanıyor.
James Dyson Ödülü’nün Türkiye ayağı için jüri grubunda ODTÜ EÜTB ve TMMOB Mimarlar Odası Endüstriyel Tasarımcılar Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Gülay Hasdoğan, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, Pazarlama İletişimi, Reklam ve Dijital Pazarlama dersleri de veren gazeteci Dr. Fatoş Karahasan ve farklı branşlarda Dyson’da mühendis olarak görev yapan kişilerin de yer aldığı bir temsilci grubu yer alıyor.
Bir başvuruyu öne çıkaran faktörlerden en önemlisi basit mantıkta yapılmış olması ve gerçek dünyadaki problemlere akıllıca çözümler sunabilmesidir. Dyson mühendislerinin James Dyson Ödülü başvurularında ne aradığını öğrenmek başvuruların değerlendirilmesi aşamasında katılımcılara avantaj sağlayabilir. Dyson’da Yeni Ürün İnovasyonu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan ve uzun süredir James Dyson Ödülü jüriliği yapan Peter Gammack’in önerilerine Dyson Newsroom üzerinden ulaşılabilir.
Geçmiş başarı hikayeleri
Ödül, genç mucitlere fikirlerini geliştirmeleri için daha fazla yatırım ve fırsatlar sunan uluslararası medya görünürlüğü de sağlıyor. 2014 Uluslararası kazananı, mOm incubators, yenidoğan bakımı için daha iyileştirilmiş koşullar sunan bir kuvöz.
Tüm bağımsız testleri başarıyla geçtikten sonra, şu anda üç Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Hizmeti yatırım ortaklığında kullanılıyor ve buluş şimdiye kadar 20’den fazla çocuğun hayatına dokundu. 2017’de ABD Ulusal ikincisi, el yıkamayı teşvik eden renkli bir sabun kalemi olan SoaPen, buluşunu ticarileştirerek Forbes 30 Yaş Altı 30 İsim Listesi gibi prestijli bir sayfada yer aldı.
SoaPen şimdilerde genişleyen ürün portföyünü Amerika’ya gönderiyor ve son olarak Covid-19 salgını sırasında talepleri karşılamak için bir el dezenfektanı da üretiyor. Hastane personelinin, çocuklara tıbbi prosedürleri anlatırken kullanması için tasarlanan bir iletişim aracı olan 2011’in Singapur ikincisi Rabbit Ray, 23 ülkede 44 hastane tarafından kullanılıyor. Mucidi Esther Wang, ödüllü bir sağlık eğitimi şirketi olan Joytingle’ı kurdu ve Rabbit Ray buluşu günümüzde aşılardan kemoterapiye kadar birçok alanda tıbbi prosedür iletişimini destekliyor.