Birçok sektörde çalışan kadın sayısı, erkek sayısına göre oldukça az. Burada şirketlerin kadınlara yeteri derecede cinsiyet eşitliği fırsatı sunmadığını kabul etmek gerekiyor. Teknoloji de bu sektörlerden biri. Yaşamımızdaki varlık alanını sürekli olarak genişletip güçlendiren teknoloji, günlük hayatımızın merkezinde yer alıyor. Verilere göre ülkemizde teknoloji sektöründe çalışan kadın liderlerin oranı yüzde 20’nin altında. Bu da her üç ayda bir inanılmaz bir büyümenin yaşandığı bir sektör için düşük bir oran diyebiliriz. Sektör ne kadar hızlı büyürse, bu büyümeyi sürdürebilmek için daha fazla kadın gücünü ihtiyacı olacak. Bunun için teknoloji şirketleri de bazı aksiyonlar almalı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle ARQ Group isimli bir teknoloji şirketinde yöneticilik yapan Samantha Easton-Cavanagh, şirketlere alabilecekleri aksiyonlarla ilgili tavsiyelerde bulundu.
İşte yöneticinin önerileri
Kadınlar üniversite eğitimlerinde genellikle mühendislik ya da bilgi teknolojileri gibi bölümleri fazla tercih etmiyorlar. Şirketler üniversitede bölüm tercih edecek genç kızlar için yatırım yapmayı deneyebilir. Böylelikle teknoloji sektörünün aslında karmaşık ve korkulacak bir yer olmadığını gözleriyle görmeleri sağlanır. Teknoloji sektöründeki başarılı kadın hikayeleri her zaman onlara ilham verir.
Teknoloji dünyası yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada ‘erkekler kulübü’ olarak tanımlanıyor. Çoğu kuruluş kadın için kariyer ve aileyi dengeleyecek işyeri politikaları geliştirmek konusunda daha fazla şey yapmalı. Çünkü çoğu kadının teknoloji sektöründe uzun soluklu bir kariyer planı yapmasını oldukça önemli. Şirketler kadınların yeteneklerini öne çıkarak politikalar geliştirmeli. İşe düşünmeden kullanılan terimlerden başlanabilir. Yapılan araştırmalara göre ‘Rekabetçi’ ya da ‘İddialı’ gibi kelimeler daha çok erkek adayları cezbediyor. ‘Motive’ ya da ‘Azimli’ gibi kelimeler daha cinsiyetten bağımsız bir şekilde algılanıyor.
Daha fazla kadının safınıza katılmasını istiyorsanız, teklifinizi mümkün olduğunda kapsayıcı ve etkileyici yapmalısınız.
Teknoloji şirketlerinin geliştirmelerini yaparken her iki cinsiyeti de eşit olarak baz alması da son derece önemli. Yalnızca erkeklerin kolay kullanabileceği geliştirmelere odaklanmak kadınları çoğunlukla teknolojiden uzaklaştırıyor. Teknoloji ister istemez önyargılarla dolu hale geliyor. Bir kullanıcı deneyimi geliştirirken her iki cinsiyetin ihtiyaçlarını da değerlendirmek için de tabiki kadınlara ihtiyaç var. Bu sayede ürünler de daha geniş kitlelere hitap etmeye başlayacak.
Samantha Easton-Cavanagh’ın önerdiği tüm bu aksiyonlar hem kadınlar için hem de sektör için oldukça faydalı. Yeniliklere son derece açık bir sektör olan teknolojinin sonuç olarak tamamıyla fayda sağlayacak aksiyonları almaktan çekinmediği daha güzel günler dileğiyle…