Yeni yıl dünyaya iyi gelmediği gibi Türkiye’ye de pek iyi gelmedi. Ocak ayının başından beri yaşanan doğal afetler ve kazalar hem dünyanın hem de Türkiye’nin kanayan yarası haline gelmiş durumda. Alınan önlemlerin çoğunun yetersiz kaldığı bu dönemde teknolojiye başvurmak en mantıklı yol olabilir. Hem çevreci hem de faydacı olan çözümler ilk aklımıza gelenler arasında olmalı. İşte bahsedeceğimiz iki proje de tam bunlara uyuyor: güneş paneli temeline dayanan tuzlu su arıtma sistemleri.
Güneş paneli temeline dayanan su arıtma sistemleri
Söz konusu afet anlarında güneş panellerine başvurmayı hedefleyen iki girişim, güneş panellerini kullanarak içilebilir su üretiyor. Dünyanın yüzde 70 sudur, yıllar içinde önemli su kütleleri kaybetmiş olsak da. Bu suların büyük bir çoğunluğu içilebilir durumda değildir ve tuzludur. Geliştirilen güneş panelli sistem ise tuzlu suyu arıtmayı ve içme suyuna dönüştürmeyi hedefliyor.
MIT ve Shanghai Jiao Tong Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, güneş paneline bağlı sistemler ile diğerlerine oranla çok daha kısa sürede arıttığını söylüyor. Güneş ışınlarını emen ve onu yansıtan bir panel sistemi kuran araştırmacılar, yaşanan bu büyük verimliliğin sıcaklığın emilmesi ve bu sıcaklığın da böylelikle tutulması olarak gösteriyor. Sıcaklık ile sudan ayrılan tuz kütlesi, tekrar denize geri gönderen bir sisteme dayanıyor.
Bir diğer projede ise Bath Üniversitesi, Johannesburg Üniversitesi ve Bogor Tarım Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından tasarlanan ikinci sistem çok farklı bir mekanizma kullanıyor. Burada yukarıdakinin aksine, tuzun sudan çekilmesini sağlayan bir sistem bulunuyor. İlk sistemin aksine burada biriktirilen tuzlar da başka işlemler için kullanabiliyor.
Söz konusu sistemler deprem ve benzeri doğal afetlerde içme suyuna ulaşımı olmayan kişiler için hayat kurtarıcı ve aynı zamanda çevreci olmasıyla oldukça dikkat çekici duruyor.
