Bir yere seyahate gittiğinizde özellikle farklı bir ülke seyahati ise bir şeyler kaybetmek çok da şaşırtıcı olmayabiliyor. Ekstra özen gösterilen, fotoğraf makinesinin korunması, aman cüzdanımı kontrol edeyim telaşı ya da telefonumu asla yanımdan ayırmamalıyım fikirleri dolduruyor aklımızı. Bazense kaybedilen eşyalar kaçınılmaz olabiliyor.
Özellikle telefon ve fotoğraf makinesi gibi pahalı cihazlar hem kişisel bilgilerimizi içeriyor hem de anılarımızı. Cüzdan ise yabancı ülkedeki en önemli depomuz. Kaybolduklarında sorun çıkartabilecek ve bulunması noktasında oldukça zorluk çekilecek bu saydığımız eşyalar, Tokyo’da kaybolduğunda işler gerçekten de değişiyor.
Dünyanın en kalabalık şehri olan Tokyo’da sokakta yürümek oldukça güçken, kalabalık nüfusa bir de turistler eklenince kalabalık karanlık bir kabusa dönüşebiliyor. Tokyo’nun, İstanbul’un kalabalıklığından şikayetçi olanları anksiyeteye sürükleyebileceği düşünülse de oraya gidenler pek de şikayetçi değil gibi. En azından kaybedilen eşyalarına ulaşabiliyorlar.
Kaybedilen eşyalar yüksek oranda sahiplerini buluyor
Bu kalabalıklık içinde bir şeyleri kaybetmek ya da unutmak zor olmasa gerek ancak yine de Tokyo’da kurulmuş olan koban sistemi adeta dedektör gibi çalışıyor. Japonya’nın 126 milyonluk nüfusu da tıpkı turistler gibi her yıl çok sayıda kişisel eşyasını kaybediyor. Ancak oldukça yüksek bir yüzdesi eşya sahiplerine ulaştırılıyor.
Japonların iş disiplinine dayandırılabilecek bu sistem aslında ülkenin bellli başlı noktalarına konumlandırılmış, 6 bin 300 kişilik kolluk kuvvetlerine toplum temelli yaklaşımına dayandırılan polis karakollarından oluşuyor. Söylendiğinde kulağa karmaşık gelse de bir süredir kullanılan bu sistem sayesinde binlerce kişisel eşya yukarıda saydığımız telefon ve fotoğraf makinesi gibi elektronik cihazlar bile yüzde 83 oranında kullanıcılara ulaştırılmış durumda.
Örneğin 2018 yılında kobanlar sayesinde 4 milyondan fazla kayıp eşya bu polis karokollarına teslim edildi.Rakamlardan devam edecek olursak, ülke genelinde 2015 yılında yaklaşık 27 milyon eşyanın kayıp olduğu bildirildi. Cüzdanlar ve şemsiyeler, nakit parayla birlikte en sık kaybedilen eşyalar arasında. 2018’de ise rekor düzeyde rakamlara ulaşıldı denebilir. Yaklaşık olarak 3,8 milyar yen yani dolar bazında yani 3 milyar dolara yakın değerindeki eşyaların dörtte üçü sahiplerine ulaştırıldı. Bu ise oldukça yüksek ve muazzam bir rakam olarak karşımıza çıkıyor.
Genellikle Türkiye’de böyle kayıp vakaları yaşandığında özellikle cüzdansa şanslıysanız paranızı alıp bir yere cüzdanı atarlar ve kartlarınıza ulaşabilirsiniz gibi bir karşılıklar alınabiliyor. Kayıp olan şey eğer bir elektronik cihazsa hatta telefonsa artık kısa süre içinde bulanabiliyor. Yine de önlemlerin ve bulma çalışmalarının yetersiz olduğunu söylemek mümkün. Tokyo’da bulunan kayıp eşyalar 3 ay kadar sahibini bekliyor sonrasında ya belirlenen noktalarda çok uygun fiyatlara satılıyor ya da belediyede ihtiyaç sahiplerine veriliyor.
